İmmun Plazma Tedavisi PAÜ Hastanesinde Başarı İle Uygulanıyor
PAÜ Hastanelerinde İmmun Plazma tedavisi ile birçok hastamız iyileşmeye ve taburcu edilmeye başlandı.
Paü Hastanesi Göğüs Hastalıkları AD. Öğretim Üyesi Göksel Altınışık Ergur yapılan plazma tedavileri hakkında açıklamalarda bulundu ;
COVID-19 için Pamukkale Üniversitesi Hastanemizde de uygulanmaya başlanan İmmun Plazma tedavisi hakkında neler bilmeliyiz?
Yaygın olarak COVID-19 adıyla bilinen bir virüs hastalığı, yaklaşık 1,5 aydır dünyayı etkisi altına aldı. Bizler de bütün illerde olduğu gibi bu süreçte yoğun bir mücadele içindeyiz. İlk kez karşılaşılan bir virüs ve onun yaptığı yeni bir hastalık olduğu için hakkında çok az bilgimiz vardı, halen de sınırlı bilgi ile bu savaşı sürdürüyoruz. En mutlu olduğumuz kısmı, birçok hastamızda iyileşme ve ardından taburculuk anlarını yaşamamız. İlk basamak tedaviyi verdiğimiz hastalarımızda yüz güldürücü sonuçlar alabiliyoruz. Yetmediği zaman, sonraki basamaklardaki ilaçlara belli sırada ve hastanın genel durumu, bulguları, laboratuvar testleri ile hekimin karar vermesi söz konusudur. Her ne kadar kesin etkili bir ilaç bulunamamış olsa da bu salgın sırasında çeşitli ülkelerde kullanılan ve etkili olabileceği düşünülen ilaçların birçoğu ülkemizde de erişilebilir durumdadır.
Son haftalarda gündeme gelen konvalesan plazma ya da daha yaygın bilinen adıyla immun plazma tedavisi hakkında da sorular almaktayız. Daha önce hastalığı geçirmiş ve kanında virüse karşı savunmayı sağlayacak nitelikte antikor adı verilen maddeleri oluşmuş kişilerden elde edilen plazmalar, hastalıkla mücadelesi süren, durumu ağırlaşma eğilimi gösteren hastalarımıza uygulanmaya başlandı. Bu konuda T.C. Sağlık Bakanlığı bir rehber yayınladı ve plazma bağışını düzenleme, elde edilen plazmaların talep eden sağlık kuruluşlarına ulaştırılması işlevini Kızılay kurumuna verdi. Öte yandan plazma elde etme sertifikası olan kan merkezleri de yine Kızılay’a kayıt yaptırarak kendi kurumlarındaki hastalar için plazma bağışı kabul edebilmesine olanak tanıdı.
Plazma tedavisinin hastanelerde yapılması önemlidir
Sosyal medyada plazma bağışı çağrısı, hastalığı geçirmiş kişilere bireysel olarak ulaşarak onları plazma bağışına davet etmek bu sistemin işleyişinde sakıncalar doğurmakta, kütü niyetli kişilerin gönüllülükle gerçekleşmesi gereken ve aynı süreçten geçtiği için iyileştiğinde bir başka hastaya yarar sağlama isteğini içtenlikle duyan kişiler üzerinden kazanç kapısı oluşturma riski taşımaktadır. İmmun plazma tedavisi düşük de olsa bazı riskler taşıdığından, ancak hastayı izleyen hekim tarafından gerekli görüldüğü, hasta ve yakınlarının bilgilendirilerek onam verdiği durumlarda ve yine hekim tarafından yarar beklentisi olan hasta için temininin hastanelerin kan merkezleri aracılığıyla yapılması önemlidir.
İmmun plazma tedavisi, daha önceki virüs salgınlarında kullanılmış ve yarar sağlamış olduğundan şimdi COVID-19 adıyla bilinen hastalığın etkeni olan virüse karşı da kullanımı önerilmiştir. Konuyla ilgili az sayıda çalışma, az sayıda hasta üzerinde bu tedavinin uygulanmasının yararlı sonuçlarından söz etmektedir. Amerikan ilaç onay sistemi tarafından da tavsiye kararı açıklanmıştır.
Kötüye giden bir sürecin, hekimin hastasını izlediği bazı bulgular ve laboratuvar testleriyle öngörülmesi ve hastanın ağır düzeyde zatürresi olduğunda genel durumu bozulmadan, tercihan yakınmalar başladıktan sonra yaklaşık 14 gün civarındaki süreyi geçirmeden uygulanması yararlı olabilir. Salgının Türkiye’de vakalar olduğunun saptandığı döneminden sonra ancak yakın zamanda ilk hastaların tedavilerinden sonraki tamamen iyileşme ve antikor oluşması süreci tamamlanarak immun plazma bağışları alınabilir olmuştur. Bu da tedavide immun plazmanın yeri olacağı düşünülen hastalar için immun plazmaların erişilebilir olmasını sağlamıştır.
Bir hastaya immun plazma istemi yapılırken belli bazı kriterler vardır
Aynı şekilde plazma bağışçısı olabilmek için de alıcıyı riske sokmamak adına bazı kriterler tanımlanmıştır. Bunlara uyulması, tedavi umuduyla uygulanan bir yöntemin istenmeyen sonuçlar doğurmasını önleyecektir. Denizli özelinde de Kızılay aracılığıyla iyileşen hastalarımızın bir listesi üzerinden immun plazma bağışı için davetler yapılmaktadır. Bir bağışçı, 3 hafta üst üste bağış yapabilmektedir. Bağışlanan immun plazmalar ülke genelinde bu tedaviyi bekleyen hastalara ulaştırılmaktadır.
Pamukkale Üniversitesinde de immun plazma tedavisi verilen hastalar olmuştur
Gereklilik koşullarını sağlayan az sayıda hasta olsa da kan grubunun önemli olduğu, kan ve kan ürünleriyle bulaşacak başka bir enfeksiyon hastalığına sahip olmamak, yakın zamanda cerrahi bir girişim geçirmemek, erkek cinsiyette olmak gibi kriterlerin göz önünde bulundurulması gerektiği düşünüldüğünde bağış için gönüllü kişilerin sayısının artması, ihtiyaç duyan hastalar için bu tedavinin seçenekler arasında yer almasını sağlayacaktır. COVID-19 geçiren ( 3 aydan sonraki dönemde antikor düzeyi düştüğü için geç kalınmaması önemlidir), başlangıçta virüs saptanmış ve sonrasında virüsün vücuttan temizlendiği de tetkikle gösterilmiş erkek hastalarımızı immun plazma bağışçısı olmak üzere Kızılay Kan Merkezine veya PAÜ Hastanesi Kan Merkezine başvurmaya davet ediyoruz. Hastalarımızın, bir başka, hatta kendisi kadar şanslı olmayarak ağırlaşan bir hastaya umut olmak, tedavi başarısına aracı olmaya çok istekli olduklarını görmek bizler için çok sevindiricidir.
İmmun plazma uyguladığımız hastalarımızı kısa sürede taburcu etmek, bu hastaları tedavi eden Göğüs Hastalıkları, Enfeksiyon ve Yoğun Bakım ekiplerinin en büyük dileğidir. Öte yandan, asıl dileğimiz toplumumuzun hareket kısıtlamasına uyum göstermesi, maske kullanımı ve fiziksel mesafenin korunması, ellerin temizliğinin sabun ya da alkol bazlı dezenfektanlarla uygun şekilde sağlanması, hastaların bulaştırıcılık süresince tam izolasyonu gibi önlemlere eksiksiz uyması sonucu hastalananların olmaması, hastalanan bireylerin ilk seçenek ilaçlarla tedavi edilip ağırlaşmasının önüne geçilebilmesidir.
Salgını kayıpsız atlatabilmek için her birimize sorumluluklar düştüğünü unutmayalım.