14 Mart Tıp Bayramında Beyaz Önlüklerini Giydiler

14.03.2024

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı ve Beyaz Önlük Giyme Töreninde 254 öğrenci beyaz önlüklerini Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’ın takdimi ile giydi.

Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen tören Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşmaları ile başladı.

Denizli Tabip Odası Başkanı Ardıç: “Bu fakülte size bilimin kapılarını açacak, sizlerde bugüne kadar defalarca ispat ettiğiniz gibi çalışkan, azimli, yorulmayan gençler olarak bu kapıdan tıp bilimini durmaksızın geliştiren eğitimlere katılacaksınız”

Türk Tabipler Birliği Denizli Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç yaptığı konuşmada şunları belirtti: “Bugün iki amaçla bir araya geldik. Fakültemizde eğitimle başlayan genç doktorlar beyaz önlüklerini giyecekler ve 14 Mart Tıp Bayramını kutlayacağız. 14 Mart adı bayram olarak anılmakla birlikte aslında bir saygı ve anma günüdür. Hem 1827 yılında Modern Tıp eğitiminin başlamasını hem de 1919 yılında işgal altındaki İstanbul’daki bir başkaldırışın yıl dönümüdür. Hem bilim hem özgürlük. Genç adaylarımıza verilebilecek en güzel iki hedef. Tıbbı bundan daha güzel simgeleyen başka sözcükler bulamazsınız. İyi doktor olmak için mevkiye, unvana, paraya ihtiyacımız yok. Bu iki kelime bizi iyi doktor yapar. Bu fakülte size bilimin kapılarını açacak, sizlerde bugüne kadar defalarca ispat ettiğiniz gibi çalışkan, azimli, yorulmayan gençler olarak bu kapıdan tıp bilimini durmaksızın geliştiren eğitimlere katılacaksınız. Geleceğe umduğunu belirlemek bundan sonra sadece sizlerin elinizde. Özgürlük kısmına gelince, bu sizin içinizde olan bir şey size kimse dışarıdan müdahale edemez, siz içinizdeki o ışığı bulacak ve besleyeceksiniz. O zaman ancak kendinize ve çevrenize bir fark yaratabileceksiniz ve işte o zaman iyi bir doktor olabileceksiniz. Bugün beyaz önlükleri giyeceksiniz, artık üzerinizde mesleğinizin yüz yıldan beri simgesi olan üniformayı taşıyacaksınız. Bu üniformayı giyenler hem ülkemizde insanlık için birçok önemli kişiler yaptılar; Doktor Hasan Mastar, Doktor Cemil Topuzlu, Doktor Hikmet Boran, Doktor Hulusi Behçet, Doktor Safiye Ali, Doktor Refik Saydam, Doktor Reşit Galip, Doktor Fazıl Küçük, Doktor Sadık Ahmet, Doktor Nusret Fişek, Doktor Türkan Saylan, Doktor Aziz Sancar hep bu övgüyü taşıdılar. Sadece bunlar birkaç tanesi duyduğunuz ve duymadığınız yüzlerce büyük doktor hem halkına hem de insanlığa büyük hizmetler verdi. İşte bu bütün geçmişin verdiği gururu ve verdiği ağır sorumluluklar 6 yıl sonra birer doktor olarak sizleri de yanımızda görmek için sabırla bekleyeceğiz. Denizli Tabip Odası Başkanı olarak dikkat ederseniz sorunlarımızdan hiç bahsetmedik. Artık kısa dönemde bu sorunlar, bu sorunların çözümüyle ilgili bir umudum yok. Ama biz bilime ve özgürlüğe inanan insanlarız. Binlerce yıldır varız, bekleriz ve bir gün bizim gibi insanlar büyütüp sorunlara çözüm üretiriz. Şiddete maruz kalarak hayatını kaybeden, koronavirüs salgınında görevi başında şehit olan, deprem felaketinde cahilliğin ve ahlaksızlığın yarattığı enkazda alta kalan bütün meslektaşlarımı saygı ve özlemle anıyorum. Ülkemizin her köşesinde olduğu gibi Denizli’de de zor şartlara katlanarak fedakârca çalışan bütün hekimlerin, salonda bulunan genç adayların daha aydınlık bir gelecekte mesleklerini sürdürmesini dileyerek hepinizin Tıp Bayramını kutluyorum.”

Başhekim Birsen: “Bu kutsal, saygın ve onurlu mesleği büyük bir fedakârlık ve özveriyle yerine getiren doktorlarımıza ve tüm sağlık çalışanlarımızın Tıp Bayramını gönülden kutluyorum”

PAÜ Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Onur Birsen yaptığı konuşmasa şunları ifade etti: “Necdet hocamın söylediği gibi Tıp Bayramı ilk kez 1919 yılında İstanbul’un işgaline karşı bir tepki ve protesto eylemi olarak tıp öğrencileri tarafından kutlanılmıştır. Sadece Türkiye’de kutlanan 14 Mart Tıp Bayramı artık geleneksel hale gelmiştir. Her yıl fakültemizde büyük coşkuyla kutlanan bu tören Sayın Dekanımız sayesinde Beyaz Önlük Giyme Töreni ile taçlandırılmıştır. Değerli misafirlerimiz, bugün sağlık çalışanlarının sorunlarını dile getireceği, çözüm yollarının üretildiği aynı zamanda sağlıkta edinilen başarıların da söylendiği bir gündür. Başta doktorlarımız olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımızın çözüm bekleyen sorunlarının olduğu bir gerçektir. Sağlık sektöründe yaşanan sorunlar yalnızca doktor ve sağlık çalışanlarını değil tüm toplumu yakından ve derinden etkilemektedir. Bunların başında sağlıkta şiddet problemi gelmektedir. İnsan sağlığı konusunda onurlu bir vazife üstlenen sağlık çalışanlarına karşı şiddetin engellenmesi ve şiddetten arındırılmış bir çalışma ortamının yaratılması için mücadelemiz devam etmektedir ve edecektir. Gene hastanemizin koşullarının iyileştirilmesi ve nitelikli personel gereksiniminin karşılanması yönündeki çabalarımızla tüm hızıyla devam etmektedir. Zor olmanın evrensel sorunları dışında hastanemiz bazında bildiğimiz ve bilmediğimiz birçok sorun olabilir. Lütfen bunları bize iletmekten çekinmeyin. Hem Rektörümüz hem Sayın Dekanımız hem de ben tüm sorunların üstesinden gelmek için elimizden gelen bütün emeği sarf ediyoruz. Sorunlar dışında hastanemizde de başarılı gelişmeler yaşadık ve yaşıyoruz. Bunların başında Karahayıt Bölgesi’nde Termal Rehabilitasyon Merkezi ek binamızı hizmete geçirdik. Buranın sağlık turizmi açısından çok önemli bir merkez olacağına inanıyoruz. Gene hastanemiz alt yapısındaki var olan teknolojik cihazlara ek olarak yeni cihazlarımızı hastanemizin hizmetine açtık. Bunların başında Anjiyografi ünitesi olmak üzere birçok bölümde yeni teknolojik malzemeleri hastane bünyemize ekledik. Daha yapacak çok şeyimiz var. Bu kutsal, saygın ve onurlu mesleği büyük bir fedakârlık ve özveriyle yerine getiren doktorlarımıza ve tüm sağlık çalışanlarımızın Tıp Bayramını gönülden kutluyorum. Herkese saygılarımı ve sevgilerimi iletiyorum.”

Dekan Özdel: “Bizim Fakültemiz 2011 yılında akredite olan sekiz fakülteden biridir. Bu yıl büyük bir gururla tekrar üçüncü kez reakredite edilmiştir”

Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman İsmail Özdel şunları ifade etti: “1919’un Mart’ında işgal İstanbul’unda Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’deki işgalcilere karşı ayaklanmak ve okulu kurtarmak için çareler arayan öğrenciler, okulun kuruluş yıl dönümü olan 14 Mart’ı topluca kutlamaya karar verdiler. Tıbbiye 3. sınıf talebesi olan Hikmet Bey önderliğinde büyük bir gösteri yaparak okulun iki kulesi arasında çok büyük bir Türk bayrağı astılar. İşgal kuvvetleri çok şaşırmıştı, İstanbul’da böyle bir olay nasıl gerçekleşirdi? Ve derhal bu duruma müdahale ettiler ama durduramadılar. O bayrak asılmış, kıvılcım çakılmıştı. Değerli misafirler, işte bizler bu talimin temsilcileri olarak her yıl 14 Mart’ı kutluyoruz. Geçen yılki 14 Mart’a yüreğimiz yaralı girmiştik. Kırk beş bin üzerinde vatandaşımızı yitirmiş, iki yüzün üzerinde sağlıkçımızı şehit vermiş, yüzün üzerinde hekimi ve hekim adayını bu deprem felaketinde kaybetmiştik. Geçen sürede acımalarımızı dindirmeye, yaralarımızı sarmaya çalıştık. Kıymetli misafirler son yıllarda yaşadığınız Pandemi ve depremler bize göstermiştir ki sağlık çalışanları ve özellikle de hekimler bu toplumun can simididir. O nedenle de hiçbir koşulda şiddeti değil takdir edilmeyi, omuzlarda taşınmayı hak etmektedirler. Çok değerli hocalarım işte sizler büyük emeklerle bu takdir edilecek genç meslektaşlarımızı yetiştirmeye çalışıyorsunuz. Türkiye’de her yıl on beş bin öğrenci fakültelerden mezun olmaktadır. Yaşadığımız felaketler bu öğrencilerimizin eğitimlerini aksatsa da sizlerin cansiperane gayretlerinizle eksikleri tamamlamaya çalışılmıştır. Öğrencilerimiz sizlere minnettardır. Bildiğiniz üzere Türkiye’de yüz yirmi sekiz tıp fakültesi vardır. Bu yüz yirmi sekiz tıp fakültesinden ancak kırk tanesi akreditedir. Ve bizim Fakültemiz de 2011 yılında akredite olan sekiz fakülteden biridir. Bu yıl büyük bir gururla tekrar üçüncü kez reakredite edilmiştir. Bu her birinizin büyük başarısı sayesinde olmuştur. Emeği geçen başta siz hocalarımız olmak üzere her bir personelimize minnet ve şükranlarımızı sunuyorum. Burada özel bir parantez açarak Büyükşehir Belediye Başkanımıza bir teşekkürü, borcumu huzurunuzda ifade etmek isterim. Türkiye’de çok az fakültede simüle hasta eğitimde kullanılmaktadır. Sayın Başkanım, büyükşehir tiyatro oyuncularını fakültemizde görevlendirerek bize bu olanağı sağlamıştır. Bu eğitimimizi en üst düzeye çıkaracak önemli bir gelişmedir. Kendilerine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Sevgili öğrencilerim, yaşadığımız tüm zorluklara rağmen sorunlara çok yönlü bakış açısıyla çözüm odaklı yaklaşabilen içinde bulunduğunuz toplumun değişen sağlık gereksinimlerini analiz edip, elde ettiği sonuçları uygulamaya dönüştürebilen tüm sorunların üstesinden gelebilecek, bilgi, beceri ve uygulamaya dönüştürebilen donanımla yüklenmiş güncel gelişmeleri takip eden, araştıran sorgulayan aynı doktor hikmet boran gibi gerektiğinde her türlü zorluğa ve zorbalığa karşı durabilen, büyük Atatürk’ü gerçekten anlayan hekimler olmanızı her konuşmamda ifade ediyor ve sizden istiyorum. Beni yanıltmıyorsunuz. Saygıdeğer davetliler, bugün özel teşekkürüm daha var. Bu teşekkürüm de; bize her koşulda bize desteğini gösteren, her türlü alt yapımız ve teknik donanımımızla Türkiye’deki iddia ediyorum en iyi fakültelerden birisi olmamıza yardımcı olan çok kıymetli sanayicilerimize, iş adamlarımıza, hayırseverlerimizedir. Kendilerine çok özel minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Bu duygularla 14 Mart Tıp Bayramı’nızı kutluyor, önlüklerini giyecek olan genç tıbbiyelilerin gözlerinden öpüyorum. Tabi ki onları yetiştiren ailelerine ayrıca saygı ve minnetlerimi sunuyorum. Her birinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür eder, saygılarımı sunarım.”

Rektör Kutluhan: “Türk hekimleri dünyaya örnek bir hekimlik göstermektedirler”

PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan törende yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “14 Mart Tıp Bayramı dünyada sadece biz de kutlanmaktadır. En önemli iki özelliğinden birincisi İstanbul’un İngilizler tarafından işgal edilmesine karşı o günkü tıp öğrencilerinin bu işgale karşı durmalarının günüdür. Vatan savunmasında öncü olmuşlardır. Diğeri ise Türk tıbbında modern tıpa geçişin günü olarak kutlanması onu ayrıcalıklı kılan özellikleridir. Hekimlik insanın bizzat kendisiyle uğraşan onun sağlıklı yaşamı, hastalandığında tedavisini ve gerektiğinde rehabilitasyonu ile ilgilenen kişi olarak toplumun vazgeçilmez mesleğidir. Sağlıklı birey sağlıklı toplumu sağlıklı toplumda önder milletleri oluşturur. Bu amaçla devletimizin kurduğu ilk bakanlığın sağlık bakanlığı olması bu konudaki bilincimizin ne kadar derin olduğunu gösterir. Bu kadar kutsal olan hekimlik aslında zor bir meslektir sevilmediği özümsenmediği zaman kişiye tamamen yüktür dolayısıyla bir kişi hekimliğe karar veriyorsa hayatın en kritik anlarında dahi kendi hayatından vazgeçip mesleğiyle ilgilenmesi gerektiğini kabul etmesi gerekiyor. Bu noktada Türk hekimleri dünyaya örnek bir hekimlik göstermektedirler. Çanakkale Savaşı’nda imkânların olmadığı çok az olduğu zaman diliminde cepheden gelen yaralı askeri en kısa zamanda iyileştirip tekrar cepheye gitmesini sağlaması Türk hekiminin ne kadar pratik olduğunu ne kadar inançlı olduğunu gösterirken şu anda yetiştirdiğimiz hekimlerin dünyanın birçok ülkesinde aranıyor olması Türk hekimine olan güvenin ne kadar kıymetli olduğunu göstermektedir.

Rektör Kutluhan: “Tıp fakültemiz hem eğitimi ile hem sağlık hizmeti ile bölgemizde önder pozisyondadır”

“Tıp fakültemiz hem eğitimi ile hem sağlık hizmeti ile bölgemizde Önder pozisyondadır. Bunun bilincinde olarak hastanemizin ihtiyaçlarını hem devlet imkânlarıyla hem de hayırsever iş insanlarımızla gidermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Hastane tarafından bana gönderilen listede bir yıl içerisinde 30 kadar bağışın yapıldığı görmek çok gurur vericidir. Hastanede küçük bir işin halledilmesi belki bütçe olarak çok küçük gelebilir ancak onun yapacağı hizmetle ne kadar çok insanın duası alınacağı da bilinmesi gerekir. Dolayısıyla hastaneye yapılan bağışların hepsini gönülden kabul ediyoruz, sağ olsunlar var olsunlar. Hastanemizde birlikte Karahayıt Termal Rehabilitasyon Merkezimiz kısa bir süre içerisinde 5-10 yıl içerisinde Denizli’yi sağlık turizmin en önemli merkezlerinden biri yapacaktır. Çünkü hem Hastanemizde hem de Rehabilitasyon Merkezimizde insanın tedavisi ve rehabilitasyonu ile ilgili tüm teknolojik donanım mevcuttur bu teknolojik donanımı kullanabilecek profesörlerimiz doçentlerimiz de kendi alanlarında her biri mükemmeldir. Tıp fakültesi mezunlarımızın meslek hayatlarında hem hekimlik hem de hekimlik ahlakı yönünden çok başarılı olmaları hem hekimlik hem de bizleri onurlandırmaktadır. Sözlerime son verirken bugün beyaz önlükle sağlık ordusuna girecek tüm hekim adaylarımızla gurur duyduğumu onların çok iyi bir eğitim alacaklarını çok iyi birer hekim olacaklarına inancımın tam olduğunu bildirmek isterim. Bugüne kadar vefat etmiş hekimlerimizi rahmetle anıyor ve tüm hekimlerimizin bayramını kutluyorum.”

DBB Başkanı Zolan: “Ülkemizin kurtuluşunda o ilk mesaiyi yapmada başlayan yürüyüş bugün yine ülkemizin ve insanımızın ihtiyaç olduğu durumlarda yine sapasağlam ayakta duran çok değerli doktor arkadaşlarımız, hekimlerimiz Tıp Bayramınız kutlu olsun”

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan törende yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Doktorluk gerçekten hepimiz tarafından en üst seviyede ve insana en faydalı iş ve iş yapan olarak gördük bu güne kadar, itibarlıdır ve kutsaldır doktorluk. Doktorluk sadece bir iş değil gönülden yapılan bir iştir. Fedakârca ve kendinden vererek yaptığınız takdirde başarıya ulaşırsınız. Diğer türlü zaten o işi yapmak gerçekten çok zordur. Geçtiğimiz birkaç yıla dönüp baktığımızda kendimizde şahit olduk. Korona salgınında canını ortaya koyarak şifa vermek için hastasının yanına hiç tereddütsüz yaklaşan evladının, babasının cenazesine gidemediği dönemlerde doktorlarımız oradaki hastalarımızı şifa vermek için en yakınına kadar gelmekten çekinmeyen, fedakârca yapılan bir meslektir doktorluk. Aynı şekilde 6 Şubat’ta yaşanan depremde orada da bizzat şahit oldum. Biz Hatay Antakya’daydık. Orada Üniversitemizden gelen bir grubumuz vardı. Orada hastanede o arkadaşlarımızın, doktorlarımızın ne kadar fedakârca o yıkıma riski olan hasarlı olan hastanede hiç tereddüt etmeden içinde cesaretle çalıştığını gördük. Ülkemizin kurtuluşunda o ilk mesaiyi yapmada başlayan yürüyüş bugün yine ülkemizin ve insanımızın ihtiyaç olduğu durumlarda yine sapasağlam ayakta duran çok değerli doktor arkadaşlarımız, hekimlerimiz Tıp Bayramınız kutlu olsun. Tabii ki zorluklar var sıkıntılar var. İnşallah bunu her gün bir sorunu aşarak, çözüm bularak ilerlemeyi temenni ediyorum. Tabii burada ailelerimiz var, öğrencilerimiz var, doktor adaylarımız var. Ben sizleri tebrik ediyorum. Tabii ki 6 yıl boyunca alacak olduğunuz eğitimle doktorluk mesleğine hazırlanıp doktor olacaksınız. İnşallah iş olarak değil, gönülden yapılan iş, insana hizmet ve dünyanın her bir yerinde hizmet edecek şekilde kendi donanımınızı hazırlamanız gerekiyor. Bu çok özel bir meslek. Başta dekanımızın o ciddiyeti ve araştırma, yenilikçi boyutundaki yaklaşımları ve sayın rektörümüzün de iş birliğiyle ön açmasıyla ve hocalarımızın gayretleriyle, tabii ki üniversitemize giren çalışkan öğrencilerimizin katkılarıyla üniversitemiz bugün başarılı üniversiteler arasına girmiştir. Onun için ben her birinize başta Dekanımız, Rektörümüz olmak üzere, üniversitemizin buralara gelmesinde katkı sağlayan tüm Rektörlerime ve Hocalarımıza huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Tabi ki iş insanlarımız ayrı bir boyutta hastanemize, üniversitemize her zaman destek oldular. Üniversitemiz şehrimizle iç içe girdi, bütünleşti ve bugün iş birliğiyle güçlü bir üniversiteye sahip olduk. Emek veren herkese çok teşekkür ediyorum. 14 Mart Tıp Bayramımız kutlu olsun. Yarınımız bugünden daha güzel olsun.”

Milletvekili Arpacı: “Pamukkale Üniversitemiz, Denizli’mizin en büyük şanslarından. “İnci tanesi” diyorum ben kurumumuza. Denizli’mizin en önemli kurumlarından bir tanesi ve Üniversitemizin de inci tanesi Tıp Fakültemiz ve hastanemiz”

CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı yaptığı konuşmada şunları belirtti: “Tıp Bayramı asıl adı bayram ama çok kıymetli hocalarımızın söylediği gibi aslında bir anma töreni. Buraya gelmeden baktım, burada üniversitemizin de sembolü “yılan”. Nereden geliyor yılan? İşte bu topraklardan geliyor. Bergama’daki Asklepion şifahanesinin girişindeki sütunlardaki kabartmalardan geliyor. Bir zeytin ağacına sarılmış bir yılan var. Bugün o yılan, dünyadaki tıbbın sembolü olmuş ve zeytin de hayatı temsil ediyor. Yani tıp ile hayat iç içe. Tıp yoksa hayat yok. Bu vesileyle başta deprem bölgesinde kaybettiğimiz ve Pandemi döneminde de kaybettiğimiz cefakârca çalışan sağlık çalışanlarımıza, şu anda da dünyada hem Gazze’de hem Ukrayna’da çok zor şartlarda mücadele eden tüm doktorları, hekimlerimizi ve sağlık çalışanlarını anarak sözlerime başlamak istiyorum. Evet, Hocalarımız bahsetti ne yazık ki sorunlarımız var, sıkıntılarımız var. Yıl 2024 ama halen daha sağlıkta şiddetten bahsediyoruz, beyin göçünden bahsediyoruz. Ben inanıyorum ki, bunlar geçecek. Geleceğimizin teminatı bu değerli gençlerimiz; ülkemize çok büyük hizmetler edecek ve yeni doktorlar, hekimler yetiştirecektir. Pamukkale Üniversite’miz, Denizli’mizin en büyük şanslarından. “İnci tanesi” diyorum ben kurumumuza. Denizli’mizin en önemli kurumlarından bir tanesi ve Üniversitemizin de inci tanesi Tıp Fakültemiz ve hastanemiz. Denizlili sanayicimiz, hayırsever iş adamlarımız temelinden itibaren sahip çıktılar ve çok büyük katkılar sağladılar ve sağlamaya da devam ediyorlar. Ben kendilerine de buradan teşekkür ediyorum. Evet, gençlerimiz heyecanlı, bugün beyaz önlük giyme töreni var. Belki de mesleğe ilk adımı atacaklar ve altı yıl sonra mezun olduklarında bu ülkeye en büyük hizmeti edecekler. Ailelerin de sabırsız olduğunu görüyorum. Bu yüzden hepinizin Tıp Bayramını kutluyorum. Saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”

Milletvekili Ök: “Bir insanın hayatına dokunmak, onu tekrar hayata kazandırmak çok da güzel bir duygu. Çok saygın, çok da onurlu bir meslek doktorluk”

AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün ÖK törende yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Tıp deyince fakülteyi kazanmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. Bir insanın hayatına dokunmak, onu tekrar hayata kazandırmak çok da güzel bir duygu. Çok saygın, çok da onurlu bir meslek doktorluk. Bugün nerede bir doktor görsek önünde saygı ile durup, saygı ile eğilen bir toplumda yetişen bir toplumuz. Geleneğimizde de o vardır ya, bizi tedavi eden doktorlarımıza gittiğimizde ne varsa köydeysek köyümüzden yaptığımız ürünlerimizi götürürüz. Çünkü bizim için en kıymetli odur. Ürettiğimiz ürünlerdir. Bizler böyle bir milletin evlatlarıyız. Ben inanıyorum bu düşünceler, bu ruhlar hep devam edecek. Evet, sağlıkta şiddet, kadına şiddet hepimizin sıkıntısı. Bunlarla ilgili yasal düzenlemeler yapmaya devam ediyoruz. En son, 2022 yılında sağlıkta şiddet ile ilgili kanunda düzenleme yaptık. Evet, yeterli mi değil ama mücadele etmeye devam etmek lazım. Bu anlamda da Sağlık Bakanımız gerçekten konuya çok vakıf. Ben birçok toplantıda bu tür konularda nasıl mücadele ettiğine yakinen şahit oldum. Mücadele ile olacak zaten mücadele ile olmazsa da kıymetli olmaz diyorum. Pamukkale Üniversitemiz bizim için Denizli’mizin biraz önce vekilimizin de söylediği gibi incisidir. Burada çok kıymetli Hocalarımız var. Doktorluk çok kutsal bir meslek. Bugün savaşta, Pandemide, depremde her alanda doktorlarımıza ihtiyacımız olduğunu görmekteyiz. 6 Şubat Depremlerinde maalesef beş yüze yakın sağlık çalışanımızı kaybettik. Biraz önce Rektör Hocam söyledi altmış kişi de buradan gitti. Ben Hocalarımıza çok teşekkür ediyorum. En zor zamanlarda doktorlarımız orada vardı. Yine Türk doktorlarımız bugün Gazze’ye gidiyorlar. Pandemi keza öyle idi. Birçok doktorumuzu kaybettik onlar görev şehitleri oldular. Dolayısıyla çok kutsal bir meslek, gelecekte bu kutsal mesleği yapacak evlatlarımızın aileleri burada. 14 Mart Tıp Bayramınızı kutluyorum. Bugün de bu beyaz önlüğü giyecek olan gençlerimizi tebrik ediyorum. Umuyorum her şey hayatlarında planladıkları hayalleri doğrultusunda olur. Tıp Bayramınız kutlu olsun.”

Açılış konuşmalarının ardından tören PAÜ Hastaneleri ve Tıp Fakültesine destek veren hayırsever iş insanlarına plaket takdimi ile devam etti. Osman Aydınlı’ya plaketini AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, Atalay Coza’ya plaketini CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, Niyazi Kelleci’ye plaketini Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Zafer Katrancı’ya plaketini Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Mehmet Çalışkan’a plaketini Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necip Atar, Mustafa Üstek’e plaketini Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Durmuş Akalın, Mehmet Tosunoğlu’na plaketini Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman İsmail Özdel, Saffet Girgin’e plaketini PAÜ Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Onur Birsen, Selahattin Çınar’a plaketini Denizli Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Necdet Ardıç takdim etti.

Plaket takdimlerinin ardından törenin ikinci kısmında ise 254 öğrenci beyaz önlüklerini Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan başta olmak üzere Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Necip Atar ve Prof. Dr. Durmuş Akalın, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman İsmail Özdel, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Tuba Sarı, Doç. Dr. Mehmet Yücens, Fakülte Dekanları, PAÜ Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Onur Birsen ve tıp fakültesi öğretim üyelerinin takdimleri ile giydiler.

News