PAÜ’lü bilim insanları bakterilerle doğayı koruyacak, ekonomiye katkı sunacak proje hazırladı
Denizli’nin Çal ilçesinde sirkeden izole ettikleri saf selüloz üreten bakteri üzerinde çalışan PAÜ’lü bilim insanları, mini fabrika olarak nitelendirdikleri bu dost bakterilerle doğayı korumak, birçok sektörde Türkiye ekonomisine katkıda bulunmak ve endüstriyel atıkların çevre kirliliği yaratmaması için hazırladıkları proje üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Nazime Mercan Doğan ve Doç. Dr. Şevki Arslan, Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdal Uğuzdoğan ve yüksek lisans öğrencileri Burak Top ve Buket Kabalay ile birlikte yapılan “Sirkeden İzole Edilen Asetik Asit Bakterisi ile Selüloz Üretimi ve Bakteriyel Selülozun Karakterizasyonu” adlı tez çalışması sonucu saf selüloz üretildi. Çal yöresinde sirke üretiminde kullanılan ve izole edilen bu bakteri kendi ürününü üretme konusunda umut vaat edici olarak değerlendirildi. Oldukça geniş kullanım alanına sahip bakteriyel selülozun üniversite-sanayi işbirliği ile mevcut problemlerin çözülmesi amaçlı birçok alanda kullanılmak üzere çalışmalar sürdürülüyor.
Dost bakteriler mini fabrikalardır
Mikroorganizmalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Nazime Mercan Doğan, “Mikroorganizmalar hayatımızın önemli bir parçasıdır. Hatta mikroorganizma olmazsa yaşam durur. Çünkü en önemli kilit biyolojik faaliyetlerde bu canlılar vardır. Ancak bizler hep onları zararlı özellikleriyle biliyoruz. Fakat dünyada yaşamımızı kolaylaştıracak özellikte önemli dost bakteriler de mevcuttur. Onlar mini fabrikalardır. Ve doğal yaşam alanlarında sayılamayacak kadar önemli materyaller üretmektedir. Üstelik çok fazla zahmete girmeden bu tür canlıları kullanarak çok sayıda problemi de çözebiliriz” diye konuştu.
Bitki kaynaklarını doğru kullanmalıyız
Selülozun ana kaynağının ağaçlar olduğunu ifade eden Doğan, “Dünyadaki bitki kaynaklarının daha doğru kullanımı acil çözülmesi gerekli bir sorundur. Son 20-30 yıldır yapılan bilimsel çalışmalar, selüloz üreten bakterilerin bitkisel kaynaklı selüloz için alternatif olabileceğini göstermektedir. Bitkisel selülozda bulunan ve saflığı olumsuz yönde etkileyen, uzaklaştırılması işçilik yükünü artıran yan atık maddelerin bakteriyel selülozda bulunmaması selülozun işlenmesinde daha az enerji harcanması anlamına gelmektedir. Ayrıca bakterilerin gelişim ortamlarını istediğiniz gibi değiştirerek istenen özellikte ürün üretme şansı da vermektedir.
Selüloz hayatımızın vazgeçilmezi
Selülozun yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nazime Mercan Doğan, selülozun dayanıklı kâğıt üretiminde, gıda, deri, farmakoloji, kozmetik, nanoteknoloji ve tekstil sanayinde kullanıldığını söyledi. Prof. Dr. Doğan, “Günümüzde bakteriyel selülozun gıda, ilaç, biyomedikal, nanokomposit üretimi, birinci kalite kağıt üretimi, tarihi dokümanların tamiri, yanık tedavisi, üç boyutlu printerda kullanılabilecek destek materyali, tekstil sanayinde suni deri ve diğer tekstil ürünlerinde absortif materyal veya ameliyat iplik üretimi, hayvansal orijinli ürünlerdeki problemlerden dolayı kollagen kaplayıcılar yerine bakteriyel selüloz içerikli kaplayıcı üretimi, kozmetik sanayinde kremlerin, toniklerin, tırnak cilalarının emilimini kolaylaştırmada ajan olarak kullanılmaktadır” dedi.
Endüstriyel atıklar çevre sorunu olmaktan çıkacak
Sanayide bir diğer önemli sorunun ise endüstriyel atıklar olduğunu belirten Prof. Dr. Nazime Mercan Doğan, “Bakteriler, birçok sanayinin yan ürünü olan ve endüstriyel atık olarak kabul edilen şeker pancarı melası, şıra, peynir altı suyu veya meyve artıkları gibi atık materyalleri de besin maddesi olarak kullanırlar. Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü Bakteriyoloji Laboratuvarı’nda bu tür atıkların bakteriyel selüloz üretimi gerçekleştirilmiş ve bakteriyel selüloz eldesi sağlanmıştır. Bu çalışmaların devam ettirilmesi, bu tür atıklardan dolayı oluşabilecek çevre sorununun çözümlenmesine ve atıklardan ekonomik çıktılar üretilmesine önemli katkı sağlayacaktır” dedi.