Yeni Fikirlerin Paylaşıldığı 3. PAUTECH Teknoloji Fakültesinde Gerçekleştirildi
Endüstri, Otomotiv, Biyo-Kimya ve Malzeme Bilimi mühendisliği öğrencilerinin analitik düşünme becerilerinin geliştirilmesi amacıyla ortaya çıkarılan yeni fikirlerin ilgililerle paylaşıldığı PAUTECH’ın üçüncüsü Teknoloji Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Etkinliğe Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Aydın, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Nilgün Kabay, Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aşkıner Güngör, Fikir Ekimi Proje Koordinatörü Dr. Zeynep Meral Tanrıöğen basın mensupları ve üniversitenin çeşitli bölümlerinden öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Etkinlikte konuşma yapan Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Aydın, yeni düşüncelerin geliştirilebilmesinin ne kadar önemli olduğuna dikkat çekerken fakültelerinde mühendislere yönelik böyle bir çalışmanın olmasının ve devam ettirilmesinin önemine değindi. Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aşkıner Güngör ise konuşmasında Yeni Çağ’da eğitim sistemlerinin teknik bilgi vermeyle birlikte ileri düşünme becerilerinin öğrencilere kazandırılması gerekliliğine dikkati çekti.
Dünyanın gündeminde olan yapay zekâ karşısında işini kaybedecek olan insanın yaşayacağı anlamsızlık sorununa değinen Fikir Ekimi Proje Koordinatörü Dr. Zeynep Meral Tanrıöğen, gerçekleştirdiği konuşmasında “Dünya yapay zekânın insanı yok edip edemeyeceği sorusuna cevap ararken perde arkasında kalan asıl sorun gözden kaçmaktadır. Yapay zekâ ayrı yapay bilinç ayrı konulardır. Zekâ problem çözme becerisiyken bilinç hissetme becerisidir. Ve insanlar problemlerini hissederek çözmektedirler. Yapay zekâ konusunda ilerlemeler kat edilmiş olsa da yapay bilinç konusunda 50 sene önce neredeysek bugün de oradayız ve 50 sene sonra daha ileride olacağımızı gösteren bir bulgu şu an elimizde bulunmamaktadır. Hissetmek sadece dokunmak, duymak, görmek demek değildir. Yapay zekânın (başka bir kaynaktan emir almadıkça) insanı yok etmeye karar verebilmesi için kibirlenmesi, hırslanması, insanı kıskanması vb. hislere sahip olması gerekmektedir. Dolayısıyla yapay zekânın insanı yok etmesine ilişkin duyulan kaygıdan daha da önemli olanı insanın işini kaybedecek olma tehlikesi ve yaşayacağı anlamsızlık sorunudur. Batı bilgisayar oyunları ve antidepresanlarla insanı daha anlamlı bir dünya hissine itmeye hazırlanmaktadır.” dedi.
Türkiye’de İş Başında Analitik Düşünmesi Gereken Çalışan Sayısı Belirlenmeli
Biz bugüne kadar bu tehlikenin tüm dünya vatandaşları için geçerli olduğunu düşünürken Rusya Yapay Zekâ Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Sergei D. Karakozov’un açıklamaları yaşanması muhtemel anlamsızlık sorunun etkilerinin kültüre göre değişebileceğini düşündürmeye başlamıştır. Prof. Dr. Karakozov yaptıkları kongrelerde otonom teknolojiler nedeniyle iş bulamayacak olan insanın kendisini değersiz ve faydasız hissetme sorununu tartıştıklarını bu nedenle yaratıcı düşünmesi gereken çalışan sayısını belirlediklerini belirtti. Bu rakamın 10 bin iş göreni işaret ettiğini ve hali hazırda 7000’nin şu anda eğitim aldığını ve geri kalanı için de endişelenmediklerine dikkat çekti. Prof. Dr. Sergei D. Karakozov, zira Ülke olarak kültürlerinde ne olursa olsun çalışmanın başat değer olduğunu ve Rusya’nın bu sahip olduğu özellikler dolayısıyla vatandaşlarının sorun yaşamayacaklarına inandıklarını dile getirdi. Biz de Ülkemizde ivedilikle analitik düşünmesi gereken iş alanlarını ve ihtiyaç duyulan personel sayısını belirlemeleri eğitim sistemini ona göre organize etmeliyiz. Gençlerimize Batının bilgisayar oyunları ve antidepresan çözümü yerine şartlar ne olursa olsun çalışmanın en büyük erdem olduğunu öğreterek kendilerine bu şekilde de anlamlı bir hayat kurabilecekleri değerini aşılayarak onları korumamız gerekmektedir.
Orijinal fikirler geliştiren mühendis adayları sunumlarının ardından etkinlik sona erdi.