PAÜ’lü Akademisyenler Yaşar Kımıl Fen Lisesi Öğrencilerine PAÜ’yü Anlattı
Yaşar Kımıl Fen Lisesi'nde gerçekleştirilen etkinliğe Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörü Yardımcısı Prof. Dr. Recep Şahin Arslan, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Osman İsmail Özdel, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Murat Akgül, Hukuk Fakültesi Dekanı Hülya Kabakçı Karadeniz, Teknoloji Fakültesi Dekanı İsmail Ovalı, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Beyazıt ve Mesleki Kariyer Topluluğu Danışmanı Doç. Dr. Fatih Akçay ile birlikte katıldı.

PAÜ Mesleki Kariyer Topluluğu tarafından başlatılan “Mesleğini Seç” projesinin beşinci buluşması, Yaşar Kımıl Fen Lisesi öğrencileri ile gerçekleştirildi. Programın açılışında Mesleki Kariyer Topluluğu üyesi öğrencisi Dilek Türkkan PAÜ’nün; sosyal, kültürel ve sportif faaliyet ve imkânlarını, TEKNOFEST takımları ve başarılarını, öğrenci topluluklarını ve gerçekleştirdikleri etkinlikleri Yaşar Kımıl Fen Lisesi öğrencilerine anlattı.
Dekan Özdel: “PAÜ Tıp Fakültesi Türkiye’de akredite olan sekiz fakülteden biridir. Bu yıl üçüncü kez reakredite olmanın gururunu yaşıyoruz.”
Etkinlikte, Pamukkale Üniversitesi’nin sağlık alanında yaptığı çalışmaları aktaran ve PAÜ Tıp Fakültesi’ni genel anlamda tanıtan bir konuşma yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman İsmail Özdel şunları ifade etti: “Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi 30 yılını aşmış ve artık kendini ispatlamış köklü bir fakültedir. Bizim Tıp Fakültemizin bir özelliği var ve fakültemiz Türkiye’deki tıp fakülteleri arasında bu anlamda tek olma özelliğini taşıyor o da Probleme Dayalı Öğrenim (PDÖ) sistemi ile eğitim veren bir fakülte olmasıdır. Fakültemizde hocalarımız 10 kişilik küçük gruplarla çalışarak PDÖ sistemini uygulamaktalar. Öğrencilerimize bir problem veriyoruz ve bu problemin nasıl çözüleceğini bu küçük gruplarla birlikte çalışarak öğretiyoruz. Biraz meşakkatli ama ezberden uzaklaşıp öğrenmeyi öğreten bir sistem olarak çalışıyoruz. Bunun neticesini de Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda (TUS) öğrencilerimizin başarıları ile alıyoruz. Bizim fakültemiz Türkiye sıralamasında; 65. sıradan öğrenci alıyor, uzmanlıkta ise 15-16. sıralardan öğrenci veriyoruz. İşte bu noktada farkımız bizim sistemimizin başarısı olarak ortaya çıkıyor. Yine PAÜ Tıp Fakültesi Türkiye’de akredite olan sekiz fakülteden biridir. Bu yıl üçüncü kez reakredite olmanın gururunu yaşıyoruz. Bu şu demektir, biz standardımızı koruyoruz ve akredite olmanın tüm gerekliliklerini taşıyoruz. Tıp Fakültesi tercih edecek öğrencilerimiz akredite olmuş bir fakülte tercih etmelisiniz. Yine Uluslararası değişim programları olan fakülteleri tercih etmeye gayret edin. Şunu asla unutmayın, bir tıp hekimi hastaya dokunmadan yetişemez. Hasta olmadan doktorluk olmaz. O sebeple seçimlerinizi yaparken bunlara dikkat etmeye gayret göstermelisiniz. Tüm bunların yanında öğrenci çalışma modüllerimiz var fakültemizde, yine her türlü teknik imkânların olduğu laboratuvarlar bulunmaktadır. Her öğrencinin bu imkânlardan yararlanabileceği dersliklerimiz ve amfilerimiz mevcut. Bunların yanında empatiyi geliştirici ‘Doktor olmadan hasta ol’ projemiz, yurt dışı değişim projelerimiz ile birlikte Türkiye’de en ideal eğitimlerden birini verdiğine inandığımız bir Tıp Fakültemiz var. 300’ün üzerinde hocamız ve 1600 öğrencisi ile şu anda Türkiye’nin en güzide fakültelerinden bir tanesidir.”
Dekan Akgül: “PAÜ Diş Hekimliği Fakültesi 25. sıradan öğrenci alıp 9. sıradan mezun veriyor.”
Diş Hekimliği Fakültesi Prof. Dr. Hayati Murat Akgül gerçekleştirdiği konuşmada şunları söyledi: “Diş Hekimliği Fakültesi 2012 yılında kurulan genç bir fakülte olmasına rağmen 2016 yılında öğrenci almaya başlamıştır. 2018 yılından itibaren de uzmanlık veren fakülteler arasına girmiştir. Geçtiğimiz yıl ise dördüncü dönem mezunlarımızı verdik. 25. sıradan tercih edilen fakültemiz mezuniyet sonrası TUS sınavlarında devlet üniversiteleri arasında 9. sıradan, vakıf üniversiteleri de dâhil edildiğinde 66 üniversite içerisinde 10. sırada uzmanlık eğitiminde başarı göstermektedir. Özetle, 25. sıradan öğrenci alıp 9. sıradan mezun veriyoruz. Genç bir fakülte olmamız sizleri yanıltmasın. Sizlere daha iyi eğitim verebilmemiz için yeni bina projemiz de tamamlandı. Bu sene inşallah inşaatına da başlanacak. Mevcut fakülte binamızdan daha geniş bir binada, daha geniş alanlarda daha iyi bir eğitim almanızı artırarak ilerletmek istiyoruz. Dolayısıyla bizim fiziksel ya da akademik kadro anlamında bir eksikliğimiz söz konusu değil. 20 öğretim üyesi fakültemizde görev yapmakta, 70 civarında uzman öğrencimiz mevcut. Bizi tercih etmenizi bekliyoruz.”
Dekan Karadeniz: “Öğrencilerimiz direkt uygulamayı görüyorlar ve bununla mezun olduklarında farklı bir ortamda karşılaşmıyorlar.”
Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Kabakçı Karadeniz yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “Pamukkale Üniversitesi'nin en gözde fakültelerinden bir tanesi Hukuk Fakültesi. Şöyle ki, sekizinci yılımızdayız ve bizimle kurulan diğer hukuk fakültelerinin içlerinde akademik olarak en iyisiyiz. Genç, dinamik ve alanında uzman akademik personelimizle öğrencilerimize hizmet veriyoruz. Yeni mezunlar veriyoruz. Üç yıl mezun verdik bu sene dördüncüsü olacak. Öğrencilerimizin yüzde 25'i Denizli'den geliyor, yüzde 50'si Ege Bölgesi’nden geliyor. Denizli Barosu'nda görüyoruz onları. Aralarında hâkim, savcı olanlar var. Orada en dışa dönük, en kendisini ifade edebilen gençler Pamukkale Üniversitesi mezunları diyorlar. Biz yeni bir fakülteyiz ama tüm Türkiye'de sonuçlar çıktı ve Türkiye ortalamasında üstte bir başarımız var. İlk onda hukukçumuzun olması bizi gururlandırdı. Yani zaten iyi bir eğitim verdiğimizi düşünüyoruz ama bunların karşılığını görmekte bizleri gerçekten mutlu etti. Pamukkale Üniversitesi Hukuk Fakültesini neden tercih edelim diyorsunuz. Pamukkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi önce Denizli'desiniz zaten bizim fakültemizin yüzde 25'i Denizli'de ve en çok mutlu olan da. Çünkü fakülte çok fazla ders çalışmayı gerektiriyor. Ya ailenizin yanında kalacaksınız ya da yurtta kalacaksınız. Evde öğrenciler çok zorlanıyor çünkü çok fazla okumaları gerekiyor. Öğrencilerimizin, mezunlarımızın çok aktif olmasının sebebi, etkin çalışan öğrenci topluluklarımız var. Sürekli etkinlik yapıyor, her sene bunlar da meclis simülasyonlarından çeşitli etkinliklere kadar. Hukuk Fakültesi olarak Probleme Dayalı Öğrenim (PDÖ) derslerimiz de var. Öğrencilerimiz direkt uygulamayı görüyorlar ve bununla mezun olduklarında farklı bir ortamda karşılaşmıyorlar. Denizli'de tek hukuk fakültesi olmasının da yararlarını görüyorsunuz. İzmir, İstanbul, Ankara gibi devlet üniversitelerinin yanı sıra toplam 46 devlet üniversitesinde 25. sıradayız zaten. Akademik kadrolarının hepsinden iyiyiz ama öğrenciler tabii İstanbul, Ankara İzmir yazıyor. Bizim burada çok fazla iş birliklerimiz var. Cumhuriyet Başsavcılığıyla direkt öğrenciye yönelik program yapıyoruz ve dava açıyoruz. Davaları ilk duruşmada izlemek önemli. Konuya vakıf olmak ve öğrenciyken adliyelerde davalar katılıyorlar. Ceza davaları, Ticaret davaları gibi davalar. Bunu başka illerde görmeniz mümkün değil. Birçok hukuk fakültesi var hangilerinin öğrencilerine ulaşacaklar ama bize burada tek olduğumuz için çok yakından ulaşabiliyorlar. Biz de çok yakın ilişkiler içindeyiz. Öğrencilerim sanki daha mezun olmadan Baro üyesiymiş gibi Baro’nun her aktivitelerine katılıyorlar. Peki neden Pamukkale Hukuk Fakültesi dersek kampüs içinde bir yerleşkedeyiz. Yeni binamız bitmek üzere o yüzden hem ortam olarak güzel zaten. Kampüsümüz gerçekten o kadar güzel ki Türkiye'de üniversite kampüsleri içinde ilk üçe giriyor. Sadece görsel olarak değil içi dolu. 24 saat yaşayan bir kampüs. Fakültenin de kampüs içinde olması etkili çünkü hukuk isteyenlerin akademik olarak fazla çalışması gerekiyor o yüzden 24 saat açık olan çalışma salonlarının ve kütüphane inin bulunması önemli.”
Dekan Ovalı: “Tercihlerinizde hem üniversite hem de mühendislik dallarında uygulamanın olduğu yerleri tercih etmeniz önemlidir.”
Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Ovalı yaptığı konuşmada şunları aktardı: “Fakültemizde, Makine Mühendisliği, Otomotiv Mühendisliği, Biyomedikdal Mühendisliği, Mekatronik Mühendisliği ve Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümleri var. Tabii Teknoloji Fakültesi ile Mühendislik Fakültesi birbirine paralel eğitimler düzenliyor ama burada aslında bizim en önemli avantajlarımızdan bir tanesi, uygulama ağırlıklı bir fakülte olmamızdır. Her dersimizin mutlaka bir uygulaması var. O yüzden de sahada bizim öğrencilerimizin bir iş problemi yok. Mühendislik Fakültemizde de benzer bölümler var ama ben kendim makine mühendisi olmama rağmen son üç yıldır yazılımla ilgileniyorum ve otonom robotlar üzerine çalışıyorum. Değişen dünyanın ve değişim hızının farkında olmamız gerekiyor. Şuna emin olabilirsiniz ki siz mezun olurken iş hayatı daha farklı olacak. Özellikle yazılımcı, yapay zekâ alanında çalışmak isteyen arkadaşlara şunu söyleyebilirim: “Yazılımcıların en büyük düşmanı yine yazılımcılar.” Şimdi herhangi bir prompt yazdığınızda size yüzde 55 oranında iyi bir kodlama verilebiliyor. Sizlere tavsiyem tercihlerinizde hem üniversite hem de mühendislik dallarında uygulamanın olduğu yerleri tercih etmenizdir. Yazılımın yanında mutlaka elektrik- elektronik ile ilgili donanım birleştirmesi olsun. Tüm bölümlerde olduğu gibi ülkemizde de yazılım ve diğer alanlarda donanım ile birleşmeler olmaya başladı. Yazılımınızı bir ürünle birleştirip çalıştırdığınız zaman katma değeri daha yüksek ürünler ortaya koyabiliyorsunuz.”
Dekan Beyazıt: “İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümümüzün SUNY Cortland arasında uluslararası Çift Diploma Programı anlaşması YÖK tarafından onaylandı. Türkiye’deki üniversiteler arasında SUNY çerçevesinde bölüm bazında gerçekleştirilen bu ilk anlaşmamız ile önümüzdeki yıl öğrenci kabulüne başlayacağız.”
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Beyazıt yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Evet, çok hızlı bir değişimin ve dönüşümün içindeyiz. Ama her şeyin merkezinde insan var. Dolayısıyla, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nin her bölümü insanı odağına alıyor. İnsanın duygularını, düşüncelerini, sanat anlayışını, geçmişini, bugününü. Biz insanların her şeyini incelemeye çalışıyoruz. Modernite ve postmoderniteyle birlikte insanlar doğadan uzaklaştıkça ve kalabalık şehir hayatı, evlerin ve ekranların içinde dönen bir hayatla insanların problemleri çok artı. Bizim fakültemizin bünyesinde bulunan bölümlerimiz bunları anlamaya çalışıyor. Bilimlere baktığımız zaman maddeyi inceleyenler ve manayı inceleyenler olmak üzere iki kategori söz konusu. Madde tabi ki olmaz ama manasız hiçbir şey olmaz. Sizler manayı inceleyecekseniz. O yüzden siz insanı, bugünü, geleceği, geçmişi, bütün alanlarına hâkim olup geleceğe yön vereceksiniz. Aslında nereden geldiğimiz önemli ama ben meslek seçerken şuna dikkat etmenizi istiyorum. Para kazanmak önemli. Gelir durumu önemli. Ama hayatımızın çok büyük bir kısmı işimizde geçiyor. Sizi mutlu edecek ve kendinizi gerçekleştirebileceğiniz, verimli hissedebileceğiniz bölümler seçin. Hangi bölümü okuduğunuzun, nerede okuduğunuzun çok önemi yok. Sizin nasıl öğrenciler olduğunuzun, sizin ne kadar farkındalığınızın olduğu çok önemli. İnsanın eğitimi sadece bu fakültelerde, bölümlerde olmuyor. Artık her şey dijital ortamlarda var. İnsanın farkındalığının yüksek olması önemli. O kadar çok materyalimiz var ki kendimizi geliştirmemiz, ilerletmemiz çok önemli. Eğitim açısından çok fırsatlar olduğu bir çağda yaşıyoruz. Meslek seçiminin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Gerçekten kendinizi nerede görmek istiyorsunuz? Hangi işi yaparsanız mutlu olursunuz? Bunları çok iyi düşünün. Ailenizden de görüşler alın. Sizler kendinizi tanıdığınızı düşünürsünüz ama sizi en çok anneniz, babanız, kardeşleriniz çok iyi tanır. Biraz onların gözünden kendinize bakın ve ona göre bir meslek seçiminde bulunun. Bizim fakültemizde 12 bölümümüz var. Dil bölümlerimiz, Tarih ve Felsefe alanları olmak üzere üç ana gruba ayırabiliriz. Dil bölümlerimiz: Fransız Dili ve Edebiyatı, İngiliz Dili ve Edebiyatı, Türk Dili ve Edebiyatı ve Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları. Tarih ve mekânı anlamamızı sağlayan bölümlerimiz: Coğrafya, Tarih, Arkeoloji, Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım ve Sanat Tarihi bölümlerimiz. Özellikle insanın geçmişine odaklanan bölümlerimiz. Felsefe alanımızda Psikoloji, Sosyoloji ve Felsefe. Biz fakülte olarak öğrenci odaklı olmaya çalışan bir fakülteyiz. Ayrıca kısa zaman önce İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümümüzün SUNY Cortland arasında uluslararası ortak lisans programı (Çift Diploma Programı) anlaşması YÖK tarafından onaylandı. Türkiye’deki üniversiteler arasında SUNY çerçevesinde bölüm bazında gerçekleştirilen bu ilk anlaşmamız kapsamında 2025-2026 Eğitim-Öğretim Yılı itibariyle öğrenci kabul edeceğiz. Program kapsamında, öğrenciler ilk iki yıl PAÜ’de, son iki yıl ise SUNY Cortland’da eğitim alarak her iki üniversiteden de diploma alma fırsatına sahip olacak. Son olarak şunları belirtmek isterim ki çok büyük üniversitelere gidip okuyabilirsiniz. Çok daha farklı, çok daha geçmişi büyük üniversitelere de gidebilirsiniz. Ama şunu temin ederim ki oralarda bir hocaya gidip konuşamazsınız, çok rahat ulaşamazsınız. Ama bizim üniversitemizde, bizim fakültemizde kapılarımız öğrencilerimize ardına kadar açıktır. Öğrencilerimiz bizimle çok kolay bir şekilde temas edebilirler. Bir ihtiyaçları, sorunları varsa onlarla hemhâl olmaya çalıştığımızı söyleyebilirim. Onları sadece eğitsel anlamda değil, davranışsal anlamda da geliştirmek istediğimizi ifade etmek istiyorum. Daha detaylı sorularınız olursa bu konularla ilgili cevap verebilirim. Hepinize başarılar diliyorum. Teşekkür ediyorum.”
Rektör Yardımcısı Arslan: “Sayın Rektörümüzün de bu konudaki büyük destekleriyle beraber biz bütün fakültelerimizi bütün bölümlerimizi akredite etme yolundayız.”
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Şahin Arslan gerçekleştirdiği konuşmada şunları belirtti: “Sizler tercih yaparken muhakkak çok ciddi araştırmalar yapıyorsunuz. Üniversiteleri karşılaştırıyorsunuz, bölümleri karşılaştırıyorsunuz benim alanım Yabancı Diller Eğitimi, Eğitim Fakültesinde öğretim üyesiyim. Araştırdığınız zaman bütün fakültelerimizin çok değerli olduğunu göreceksiniz tabi kendi istediğiniz alana göre hangi yaptığınız hazırlığa göre bir tercihte bulunacaksınız. Bunu yaparken de muhakkak farklı görüşler doğrultusunda kendi araştırma doğrultusunda yapacaksınız. Söylemek istediğim, Pamukkale Üniversitesi de çünkü gerçekten alt yapısıyla hocaları ile vermiş olduğu imkânlarla, uluslararası imkânlarla beraber göz ardı edilmemesi gereken bir üniversite. Yani Pamukkale üniversitesi birinci sırada olsun, tabii hocalarım konuşmalarına sendikaların konuşmalarından ortaya çıkan birkaç husus var. Sizin de aklınızda bunlar bunların bir tanesi akredite olmuş bir üniversiteyiz. Akredite olmuş fakültelerimiz var, bölümlerimiz var. Herkes tarafından niteliklerini imkânlarının kabul edildiği standartlarının oluşturulduğu anlamına geliyor. Akredite olmuş diyorsak, burada tüm birimleri tarafından bağımsız gözlemciler tarafından bir tıp fakültesi dünyada nasıl olması gerekiyorsa bu şekildeki niteliklere kavuşmuş anlamına geliyor. Üniversitemiz akredite olma yolunda ilerliyor. Yani tanınırlık açısından Sayın Rektörümüzün de bu konudaki büyük destekleriyle beraber biz bütün fakültelerimizi bütün bölümlerimizi akredite etme yolundayız. Şu anda bu konuda bizde çok ciddi çalışmalar var, önümüzdeki günlerde pek çok fakültemizin bölümlerimizin akredite olduğunu göreceğiz. Ben bir yabancı dil hocası olarak Üniversitemizin yabancı dil açısından verdiği fırsatlardan bahsedeyim. Pamukkale Üniversitesi’ne gelen bir öğrenci istediği zaman zorunlu hazırlık alan İngilizce eğitimi ya da Fransızca eğitimi alan bölümlerin haricinde herhangi bir bölüm de zorunluluk yoksa eğer istiyorsanız hazırlık okunduğunda ve aynı zamanda yabancı yüksekokulun vermiş olduğu programında da bir yıl boyunca İngilizce ya da Fransızca hazırlık eğitimi alabiliyorsunuz. Bu bazı üniversitelerde sınırlı şekilde veriliyor. Herkese verilmiyor ama bizde herkese açık bu şekilde bir fırsatınızın olduğunu söyleyebilirim. Yani gerçekten hem alt yapımızda, verdiğimiz eğitim konusunda da iddialıyız. Rektör Hocam da burada olsa söylerdi, yabancı dil eğitiminde gerçekten her seviyede çok iyi, kadromuzu da her daim geliştirmeye devam ediyoruz. Tabii Üniversitemizin en önemli özelliklerden bir tanesi de yani şehrin gelişmiş olması ve şehrin merkezinde olması. Arkadaşımız da bahsetti, öğrencilerin sosyo-kültürel çok büyük imkânlarımız var. Spor imkânlarından öğrencilerin oluşturmuş oldukları topluluklara kadar topluluklarımıza gerçekten çok aktif, sürekli etkinlikler yapılıyor. Üniversite hayatı sadece hemen gelip akademik ya da teorik bilgi alma gibi düşünmeyin. Tıp Fakültemizi örnek vereyim. Tıp Fakültemizde yapılan her şeyin uygulamaya dayalı bir probleme dayalı bir eğitim diğer fakültelerimizde aynı şekilde sadece kuramsal bilginin değil dolayısıyla da uygulama yönelik beceriler kazanmaya yönelik bir eğitimimiz var. Umarım bugünkü bu etkinlik ile birlikte olmamızın sonrasında Pamukkale Üniversitesinin tercih etme isteğinizin sayısı artacaktır. Hepinizi bekleriz, teşekkür ederim.”
Soru-cevap formatında ilerleyen programda öğrenciler, PAÜ’nün öne çıkan yönleri, yurtdışı olanakları, iş imkânları ve 7+1 eğitim modeli hakkında merak ettikleri sorulara yanıt buldular.