PAÜ Dezenformasyonla Mücadele Topluluğu’nun Konuğu Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Muğla Bölge Müdürü Ahmet Uzun Oldu

16 Saat Önce
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Sağlık Kültür ve Spor (SKS) Daire Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Topluluğu tarafından düzenlenen “Ne Biliyoruz?” adlı etkinliğin konuğu Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Muğla Bölge Müdürü Ahmet Uzun oldu.

PAÜ Hierapolis Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Şahin Arslan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Muğla Bölge Müdürü Ahmet Uzun, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Soylu, PAÜ SKS Daire Başkanı Doç. Dr. M. Tahir Dursun, PAÜ Dezenformasyonla Mücadele Topluluğu Danışmanı Prof. Dr. Özay Özpençe, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan etkinlik PAÜ Dezenformasyon Topluluğu Başkanı Melek Nur Karaca’nın yeni kurulan PAÜ Dezenformasyonla Mücadele Topluluğu’nu tanıtan konuşması ile devam etti. Karaca: “Bilginin hızla yayıldığı bu dijital çağda, doğru ile yanlışı ayırt etmek giderek zorlaşıyor. İşte tam da bu noktada, Pamukkale Üniversitesi Dezenformasyonla Mücadele Topluluğu olarak, bilginin güvenilirliğini sağlama konusunda sorumluluk alıyoruz. Topluluğumuz, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek, medya okuryazarlığını artırmak ve yanlış bilgilere karşı bilinç oluşturmak vizyonuyla hareket etmektedir. Misyonumuz ise, bilimsel doğrulara dayalı, tarafsız ve şeffaf bir bilgi ekosisteminin oluşmasına katkıda bulunmaktır. Dezenformasyon sadece bireyleri değil, toplumu ve kurumları da etkileyen ciddi bir sorundur. Bu nedenle, hep birlikte mücadele etmeli, farkındalığımızı artırmalı ve doğruluk ilkesinden ödün vermemeliyiz. Gelecekte, topluluğumuzun daha geniş kitlelere ulaşması, eğitim programları ve farkındalık kampanyaları ile toplumun her kesimine dokunması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Akademik iş birlikleri ve kamu kurumlarıyla ortak projeler geliştirerek dezenformasyonla mücadelede daha etkin bir rol üstlenmeyi hedefliyoruz. Hep birlikte, bilgiye dayalı sağlıklı bir toplum inşa etmek için kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz.” şeklinde konuşmasını tamamladı. 

Prof. Dr. Özpençe: “Bilginin kaynağını analiz etmek, akademik ve bilimsel dayanaklarını, sorgulamak farklı kaynaklardan doğrulama yapmak dezenformasyon ile mücadele de başlıca stratejimiz olması gerekiyor.”

PAÜ Dezenformasyonla Mücadele Topluluk Danışmanı Prof. Dr. Özay Özpençe etkinlikte yaptığı konuşmada şu bilgileri paylaştı: “Bugün burada, Üniversitemizde dezenformasyon kulübünü hayata geçirmek için bir araya gelmenin gururunu yaşıyoruz. Cumhurbaşkanımızın da desteği ve öncelik verdiği üniversitelerde dezenformasyon ile mücadele için kulüp kurulması düşüncesini ön görerek ve hem öğrenci hem de topluluk Başkanımız Melek’in fikri bizleri bu adımı atmaya teşvik etti. İletişim Başkanlığı ile yaptığımız istişareler sonucunda kuruluşu tamamlanan PAÜ Dezenformasyonla Mücadele Topluluğu ile karşınızdayız. Bugün bu önemli başlangıcın temellerini atarken, dezenformasyonla etkin bir şekilde mücadele etmenin yollarını da ele almaya çalışacağız. Dezenformasyon nedir ve neden önemlidir? Dezenformasyon kasıtlı olarak yayılan yanlış veya manipüle edilmiş bilgilerdir ki bu sosyal medyada hepimizin karşısına çıkan durumlardan biridir. Burada da dezenformasyonu bir bilgi olarak tanımladıktan sonra, bilginin de ne olduğunu tanımlamak gerekiyor. Bilgiyi faydasının bütün topluma ait olduğu mal ve hizmetler olarak tanımlıyoruz. Faydasının bölünemediği, tüketimde rekabetin olmadığı, faydasından hiç kimsenin mahrum edilemediği tam bir kamusal mal olarak tanımlıyoruz. Dolayısıyla, dezenformasyon toplumsal algıyı yönlendirme, gerçekleri çarpıtma ve kamuoyunu yanıltma amacı taşımaktadır. Dijital çağda ve Maliye Bölümünün de temel konusu olan kamusallık içinde tam kamusal mal olarak tanımlanan bilginin hızlı yayılması dezenformasyonu da daha büyük bir tehdit haline getirmektedir. Akademik düzeyde bilgiye ve doğruluğu teyit edilmiş kaynaklara ulaşmak doğru bilgiye dayalı tartışmalar yürütmek bu bilgiyi yaymak bizim en önemli sorumluluğumuzdur. Dezenformasyon ile etkili bir şekilde mücadele etmek için güvenilir bilgi kaynağına sahip olmak gerekir. Farklı disiplinlerden akademisyenler, gazeteciler, sivil toplum kuruluşları ve teknoloji uzmanları ile birlikte çalışmak bu alanda çözümler üretmemize yardımcı olacaktır. Kaynak güvenirliliği ise bu sürecin en kritik noktalarından biridir. Bilginin kaynağını analiz etmek, akademik ve bilimsel dayanaklarını, sorgulamak farklı kaynaklardan doğrulama yapmak dezenformasyon ile mücadele de başlıca stratejimiz olması gerekiyor. Ayrıca üzerine çalıştığım yapay zekanın kamusallık özelliği sebebiyle de dezenformasyon yayılması etkisi de gün geçtikçe artmakta ve uluslararası sorun haline gelmektedir. Gelişmiş dil modelleri ve otomatik içerik üretme sistemleri doğru bilgiyi, yayılımını kolaylaştırabileceği gibi manipüle edilmiş içeriklerin çok daha hızlı ve geniş kitlelere yayılmasına da olanak tanımaktadır. Bu nedenle yapay zekânın dezenformasyonun yayılmasındaki rolünü anlamak ve bu konuda bilinçli önlemler almak büyük önem taşımaktadır. Bu kulübün sadece yerel bir girişim olmasını istemiyoruz. Ulusal ve uluslararası projeler geliştirerek dezenformasyonla mücadelede daha geniş bir etki alanı oluşturmayı hedefliyoruz. Yabancı üniversitelerle ortak çalışma gurupları oluşturmak, bilginin doğruluğunu desteklemek ve medya okuryazarlığını artıracak projeler gerçekleştirmek önceliklerimiz arasındadır. Dezenformasyonu önlemek için neler yapabiliriz? Öğrencimiz Melek’in de belirtiği gibi medya okur-yazarlığı, öğrencilere ve toplumun farklı kesimlerine medya okur-yazarlığı eğitimi verilerek yanlış bilgiyi ayırt etmelerini sağlayacağız. Doğrulama mekanizmalarını güvenilir bilgi kaynaklarını kullanarak dezenformasyonu tespit eden ve doğrulayan sistemler geliştirmesi gerekmektedir. Farkındalık kampanyaları oluşturmak ki bu ilk etkinliğimizde bununla başladık. Toplumda dezenformasyonun zararlarına dâhil bilinci artırarak projeler hayata geçirmek hedefimizdir. Ortak çalışma grupları kurarak akademik düzeyde araştırmalar yaparak dezenformasyon üzerine bilimsel çalışmalar yaymak istiyoruz. Bu kulüp sadece yanlış bilginin yayılmasını önlemek ile kalmayacak aynı zamanda toplumun bilgiye erişim ve değerlendirme fikirlerini de güçlendirecektir. Hep birlikte dezenformasyona karşı daha dirençli bir toplum oluşturmak için çalışacağız. Bu önemli gün için bir araya geldiğiniz ve destek verdiğiniz için teşekkür ederiz. Saygılarımla…”

Uzun: “Dezenformasyon her şeyden önce bir güvenlik sorunudur.”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Muğla Bölge Müdürü Ahmet Uzun etkinlikte gerçekleştirdiği konuşmada şunları dile getirdi: “Dezenformasyon kitleleri yanıltma, yönlendirme ve suistimal etme hedefini taşır. Dezenformasyonla mücadele etmenin en önemli, temel adımların başında bu konuda farkındalık oluşturmak gelmektedir. Farkında olunmayan bir teknikle mücadele etmek mümkün değildir. Dezenformasyon her şeyden önce bir güvenlik sorunudur. Savaş, iklim değişikliği ve ekonomik çöküş gibi sorunlar nasıl insanlık adına hızla çözülmesi gereken sorunlarsa dezenformasyon da öyle bir sorundur. Bu tehdide karşı küresel alanda yapılacak her mücadele özgürlük, istikrar, adalet ve demokrasinin var olduğu toplumsal düzeni kurmamıza katkı sağlayacaktır. Pamukkale Üniversitesi Dezenformasyonla Mücadele Topluluğu olarak yürüttüğümüz çalışmalarda sadece dezenformasyonu tespit eden değil aynı zamanda doğruları savunan bilinçli bireyler olarak topluluğumuza ışık tutmaya başladınız. Yaptığınız her analiz ortaya koyduğunuz her rapor ve geliştirdiğiniz her proje hakikatin savunulmasında önemli bir adımdır.  Bu mücadelede sizlerin kararlılığını görmek, geleceğe dair umutlarımızı daha da pekiştirmektedir. Sizlerin bu süreçte üstlendiğiniz misyon sadece üniversite yıllarınızla sınırlı kalmayacak, hayat boyu sürecek bir bilinç ve sorumluluk anlayışının temelini oluşturacaktır. Yapılan bilimsel çalışmalara göre sosyal medyada bir yalan haber maalesef bir gerçek haber oranla yüzde 70 daha fazla etkileşim alıyor. Başka bir deyişle yalanlar hakikatlerden, doğrulardan, gerçeklerden çok daha hızlı yayılmaktadır. Bir diğer araştırmaya göre ise Avrupa nüfusunun yüzde 70’i düzenli olarak dezenformasyona maruz kalmaktadır.  Bugünün dünyasında, saf kötülük maksadıyla dezenformasyon haline getirilen gerçeklerin çarpıtılan, tahrif edilen hakikatlerin toplumların bilgiye olan inancını sarstığı hatta demokratik süreçleri sekteye uğrattığı bir gerçektir. Tam da bu sebeple dezenformasyonla mücadele hem demokratik süreçlerin işleyişi hem uluslararası güvenlik ve istikrarın kurulması hem de toplumların barışı için hayati önem taşımaktadır. Bu önemli kulübün hayata geçmesini sağlayan başta Sayın Rektörümüz olmak üzere üniversite yönetimine, akademisyenlerimize, hocalarımıza ve siz değerli öğrencilerimize çok çok teşekkür ediyorum. Hakikat uğruna verdiğiniz mücadelede başarılar diliyor hepinizi saygı sevgi ve hürmetle selamlıyorum.”

Rektör Kutluhan: “Doğru bilgiyi vermek de dezenformasyonla mücadele şeklidir. Yanlış bilgi ile mücadele üzerine gittikçe sizi yanlışa çekiyor çünkü ortam kötü…”

Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan gerçekleştirdiği konuşmada şunları kaydetti: “Pamukkale Üniversitesi öğrenci odaklı bir üniversite ve şehirle birleşen bir üniversite olarak 167. topluluğumuz olan Dezenformasyon Topluluğu Üniversitemizde hayat bulmuştur. Başkanımız, şehrimizden uluslararası arenaya kadar uzanan birçok önemli projeyi hayata geçirme sözü verdi. Biz de her türlü projeye yardımcı olacağımızın sözünü buradan veriyoruz. Şehirle bütünleşen üniversitemizde en büyük engelin dezenformasyon olduğunu hepimiz biliyoruz. Çünkü şehirlerde en aktif olan kurum üniversiteler. 5-6 bin akademik ve idari personelle 50 bine yakın öğrencisi ile Denizli’de yoğunluk arz ediyor ve tüm fikirler buradan çıkmış. Buradan çıkan fikirlere göre de şehir kendine göre bir yöntem belirleyerek değerlendirmeye çalışıyor ama ben şahsım olarak şu an kötülüğün para ettiği bir dünyada yaşadığımızı düşünüyorum. Biz bu dezenformasyona para veriyoruz, biz bu dezenformasyonunun peşinden gidiyoruz. Biliyorsunuz, yalancının mumu yatsıya kadar yanar diye bir söz var. Dezenformasyon Topluluğumuzun sloganı bence bu olsun. Yalanın ömrü çok kısa. Bizim mücadelemiz aslında çok hassas bir mücadele. Yani insanoğlu olarak hepimiz insana zulmedilmesinin ne kadar büyük kul hakkı olduğunu bilmemiz gerekiyor. Dezenformasyon topluluğumuzdan kötülükle mücadele de yine kötülerin kullandığı mücadeleyi değil kötülerin örnek alabileceği iyi yöntemleri bulmamız lazım. Üniversitemizde 4 buçuk yıldır koşturuyoruz. O kadar çok işler yaptık ki yaptıklarımızı artık sığdıramıyoruz. Sosyal medya hesaplarımız var, tweetler atılıyor, Instagram hesabımız var. Diğer araçlar da kullanılıyor. Bir haber çıkıyor kötü haber. Herkes bana soruyor. Böyle bir şey duyduk diye… Biz çok güzel işler yapıyoruz. Sonra biz düşündük ki bir Whatsapp Resmi Bilgilendirme Platformu kuralım. Ne yapılıyor bu platformda? Üniversitemizde yapılan güzel işlerimizi haftanın belli günlerinde aktarıyoruz. Bu platformda şehirde, Denizli özelinde, belki il dışı ve Denizli'deki iş adamları, kurum müdürleri, valimiz hepsi bu platforma üye. 700 ya da 800 kişi var burada. Birbirlerini görmüyorlar ama bizim haberlerimizi görüyorlar. Bu platformu kuralı 1 yıl oldu mu bilmiyorum, ne dediler bana biliyor musunuz? Yeni mi çalışmaya başladınız. Hâlbuki biz ne yapıyoruz? Yaptığımız işleri haber yapıyoruz. Tüm yerel medya ve bir kısmını da ulusal medyaya veriyoruz. Bazı haberlerimiz görmezden geliniyor. Yani böyle bir dünyadayız. Haberi ilgili yerlere ulaştıramama konusunda eksik olduğumuzu anladık ve haberlerimizi iletmenin yollarını aradık. Whatsapp’ta PAÜ Resmi Bilgilendirme Platformu’nu kurarak bunu yıktık mesela. Çok güzel yıkıldı. Doğru bilgiyi vermek de dezenformasyonla mücadele şeklidir. Yanlış bilgi ile mücadele üzerine gittikçe sizi yanlışa çekiyor çünkü ortam kötü. Sen yine düzgün yolda yürümeye devam et meselesidir bu. Ben doğru bilgilerle bizzat o bilginin karşısı olmasa dahi bunun yürütülebileceğini güzel projelerle mümkün olduğunu biliyorum.  Çünkü onların üretebileceği projeler sürekli var bizim de üretebileceğimiz iyilikler olmalı. Ben dezenformasyon topluluğunun başarılı olmasını umuyorum. Hepinize saygı ve sevgileriniz sunuyorum.”

Konuşmaların ardından, Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’ın Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Muğla Bölge Müdürü Ahmet Uzun’a hediye takdim etmesiyle program devam etti. Son olarak, fuaye alanında gerçekleştirilen röportajların ardından etkinlik sona erdi.

İlgili Haberler