Uluslararası 21. Yüzyılda Gençlik ve İnanç Eğilimleri Sempozyumu Özel Oturumları İlgi Topladı

Sempozyumun özel oturumlarından ilki, 11 Kasım 2022 tarihinde Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde Uludağ Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Kelam Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Cafer Karadaş’ın “gençlerle baş başa” soru-cevap etkinliği ile başladı. 

Karadaş: “Gençlerimizin her sorusu çok değerlidir!”

Prof. Dr. Cağfer Karadaş “Herkesin soruları vardır ve sorunları vardır. Gençler bu soru ve sorunları dillendiren kesimdir. Bu yüzden gençlerin bu cesurluğu bizim işimize yarıyor. En azından sorularımızın ve sorunlarımızın bize ne olduğunu öğretiyorlar, biz bu sayede öğreniyoruz. Gençlerimizin her sorusu çok değerlidir” sözleriyle konferansa başladı. 

Öğrencilerin yoğun ilgisiyle sorularını cevaplayan Karadaş, kendi hayatından kısa hikayeler anlatarak gençlerle sohbet etti. İslami bilimlerle ilgili soruların cevaplarını açıklayan Karadaş, gençlere İstanbul’daki İslam Teknolojisi Müzesi’ne gitmelerini tavsiye etti. 

Sempozyum özel oturumlarının ilki araştırmacı yazar Taşkın Koçak’ın “Metaverse ve Din” konulu konuşması ile devam etti. Koçak sözlerine Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’a bu sempozyuma vesile oldukları için teşekkürlerini sunarak başladı.

Koçak: “Gençlerin hayallerine ihtiyacımız var.”

Araştırmacı-Yazar Taşkın Koçak, Sanal Gerçeklik (VR) Tarihi ve Gelişen Teknoloji konulu konuşmasında ilk olarak fiziki alem ve meta alemin beraberliğinden bahsetti. “Dünya ve eğitim çok farklı yerlere gidiyor. Bildiğimiz klasik eğitim sistemi kalkıyor” diyerek eğitim düzeninin 2030’lu yıllarda değişebileceğine vurgu yaptı.

Metaverse’yi destekleyen ve büyümelerini sağlayan firmalardan da kısaca bahseden Koçak, Metaverse’nin eğitim, din, turizm, eğlence, kıyafetler, ticaret hatta koku, his ve tat alma gibi duyuların dahil hayata dair birçok alanı etkileyeceğini söyledi.

Koçak “Dünyada teknolojiyi başlatan gençlerdir. Gençlerin bu konuda hayallerine ihtiyacımız var. Gençlerin de bu konularda okuyup gelişmesi lazım” diyerek gençliğe olan inancını belirtti. Sempozyumun sonunda sorulara yanıt veren Koçak, getirdiği VR cihazını denemek isteyen gençlerle paylaştı. 

Sempozyumun ikinci özel oturumu, Prof. Dr. Ahmet Rumeli’nin “İki Medeniyet” adlı konferansı ile devam etti.

Prof. Dr. Rumeli: “Batı ilmi Doğu medeniyetinden aldı.”

Prof. Dr. Rumeli, Batının Müslüman coğrafyasında yapmış olduğu zulümlere dikkat çekerken, kurduğu taşeron ve vesayetçilerle dünyayı hegemonyası altında tutmaya çalıştığından bahsetti. Konuşmasının devamında 600-1600 yılları arasında Avrupa’nın “karanlık çağ” sürecini yaşadığını ifade eden Prof. Dr. Rumeli İslam’ın huzur ve barış medeniyeti olduğunun altını çizdi. Rumeli sunumunda ayrıca Batı medeniyetinin ilmi Doğu medeniyetinden aldığını vurguladı.

Konuşmasında Prof. Dr. Rumeli, Mevlevi ayinindeki (sema) semazenlerin semazenbaşı etrafında dönerken aynı zamanda kendi etrafında döndüğünü anlatarak bunun elektronların atom çekirdeği etrafında dönmesi olayıyla aynı olduğunu dile getirdi.  Konuşmasının bu noktasında Rumeli, şimdiye kadar elektronların içinin keşfedilemediğini ve bunun keşfedilmesi noktasında fizikçilere araştırmalar yapmaları için çağrıda bulundu. Konuşmasının ilerleyen kısmında Prof. Dr. Rumeli; “Çağdaş uygarlık düzeyini yakalamanın, gerçek anlamda bağımsız ve güçlü olmanın yolu bilim ve teknolojiden geçmektedir. Bunun da kaynağı üniversitelerdir” diyerek üniversitelerin önemine dikkat çekti.

Prof. Dr. Rumeli “Rektör Prof. Dr. Kutluhan öncülüğünde ve değerli mesai arkadaşları ile Pamukkale Üniversitesi’nin hızlı gelişimini sürdürerek daha ileri düzeye taşıyacaklardır. Bilim ve teknoloji yarışında ön sıralarda yer alan saygın bir üniversite olmasında çok değerli katkılar sağlayacaklarına inanıyor ve güveniyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı. Yaklaşık iki saat süren konferans Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’ın Prof. Dr. Rumeli’ye hediye takdim etmesiyle sona erdi. 

Sempozyumun son özel oturumunda PAÜ, bir duayeni misafir etti

12 Kasım 2022 tarihinde PAÜ Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre Kültür Merkezi’nde gerçekleşen ve Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın “Uzaydan Beyine Nöronal Seyahat” konulu konuşmasına yoğun katılım oldu. 

Prof. Dr. Aydın: “Eğitim anne karnında başlar.”

Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın konuşmasına eğitimin önemine dikkat çekerek başladı. Bir insanın 32 hücresinden sadece 10 tanesini kontrol etmeyi başarırsa dünyayı değiştirmenin söz konusu olacağını belirten Prof. Dr. Aydın, yapılan zebra balığı ve fare deneylerini anlatarak buna örnekler verdi. Aydın, son yıllarda yapılan çalışmalardan söz ederek yediğimiz her şeyin genetik yapımızı değiştirdiğini, hatta çocuklarımızın bile genetik düzenini değiştirebileceğini ifade etti.

Prof. Dr. Aydın: “Frekans savaşları olacak.”

Prof. Dr. Aydın günümüz teknolojileri ile önümüzdeki yıllarda frekans savaşlarının yapılabileceğine değindi. “Amerika’da yapılan robot sinek fabrikalarında silahlar evlere teslim ediliyor. Önümüzdeki yıllarda nükleer savaş değil de frekans savaşları olacak. Çünkü nükleer savaş hem yer altı hem de yer yüzü olmak üzere her şeyi mahvediyor. Biz insanlar frekanslardan meydana gelmişiz, her insanın frekansı DNA’sına kaydedilmiştir ve farklıdır. Bu sinekler de insanın frekansını alıp ona özel silahlar hazırlıyor” diyerek yeni nesil bir savaşın nasıl olabileceğinden bahsetti.

Prof. Dr. Aydın yedek organların müjdesini verdi

Zebra balıklarına uygulanan bir deneyde alınan kök hücrenin değiştirilerek yedek organlar yapıldığının müjdesini veren Prof. Dr. Aydın, “Çok yakında insanlar yedek organlarıyla yaşayabilecekler. Bu organlar uygun yerlerde muhafaza edilip kişinin ihtiyaç duyması anında sıra beklemeye gerek kalmadan hastaya nakledilebilecek” dedi. 

Prof. Dr. Aydın: “Uzayda hayat olabilir.”

Aydın konuşmasında uzayda hayat olabileceğinden, bunun imkânsız olarak görülmemesi gerektiğinden de bahsederek sebeplerini açıkladı. Prof. Dr. Aydın, “Uzayda hayat olabilir. 500 milyar ışık yılı çapındaki kaynayan kazanda bizim güneş sistemimiz haricinde trilyonlarca güneş sistemi var. Biz bu evrenin içinde sadece küçük bir kabarcığız.” dedi. 

Konuşmasının sonunda Prof. Dr. Aydın katılımcılara “Okuyun, yazın, aktarın. Bilgiyi aktarmazsanız sırtınıza bir yüktür. Bir insan okumaya devam ettiği sürece alimdir” diyerek tavsiyelerde bulundu.

Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın konuşması sorulara yanıt vermesi ile devam etti. Sempozyumun son özel oturumu Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’ın Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’a hediye takdim etmesiyle sona erdi.   

11-12 Kasım 2022 tarihleri arasında gerçekleşen Uluslararası 21. Yüzyılda Gençlik ve İnanç Eğilimleri Sempozyumu, konukların Laodikeia Antik Kenti’nde düzenlenen Sokak Lezzetleri Festivali’ne katılması ile sona erdi.