PAÜ Tıp Fakültesi, Üçüncü Kez Reakredite Olarak Türkiye’deki Akredite 8 Tıp Fakültesinden Biri Oldu
2011 yılından bu yana akredite olarak 2029 yılına kadar üçüncü kez akredite olarak Türkiye’deki sekiz akredite tıp fakültelerinden biri olmayı başaran Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, düzenlenen Akreditasyon Belgesi Teslim Töreni ile TEPDAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek tarafından Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’a ile takdim edildi.
Tıp Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen Tıp Fakültesi Akreditasyon Belgesi Teslim Töreni ve Akademik Genel Kurul Toplantısı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Açılış konuşmaları ile devam eden törende ilk olarak Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman İsmail Özdel bir konuşma gerçekleştirdi.
Dekan Özdel: “2011 yılında ilk kez akredite olan PAÜ Tıp Fakültesi, o dönem akredite olan Türkiye’deki 8 fakülteden biri oldu.”
PAÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman İsmail Özdel: “Çok büyük bir emeğin çok anlamlı bir sürecin tekrar taçlandırılması olarak üçüncü kez Türkiye’nin en eski en köklü fakülteleri ile birlikte akredite olmuş ve üçüncü kez reakredite olan bir fakültenin dekanı olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. Bu vesile ile hepinize ayrıca tekrar teşekkür ediyorum.” şeklinde duygu ve düşüncelerini belirterek sözlerine başladı. Konuşmasına Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ilk asistanı olduğunu ifade ederek devam eden Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özdel, asistanlıktan dekanlığa kadar geçen otuz yıllık yolculuğunu, Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesinin tarihteki eğitim öğretim yolculuğunu gerçekleştirdiği sunum ile anlattı. 1987 yılında Denizli Tıp Fakültesi adı ile 9 Eylül Üniversitesi’ne bağlı olarak akademik eğitim öğretim yolculuğuna başladığını, 1992 yılında Pamukkale Üniversitesi’nin kuruluşu ile birlikte Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi adını alarak eğitim-öğretim yolculuğuna devam ettiğini ifade eden Dekan Prof. Dr. Özdel, 2011 yılında Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi ile ilk kez akredite olan sekiz fakülteden birinin Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin olduğunu vurguladı. Konuşmasının sonunda 2011 yılından bu yana aralıksız reakredite olmayı başararak 2029 yılına kadar Türkiye’deki akredite sekiz tıp fakültesinden biri olmayı başaran Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ilk Rektörü Prof. Dr. Arif Akşit’ten günümüze Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’a bu süreçlerde fakültemize emek vermiş tüm yöneticilerimiz ile hocalarımıza, tüm idari personelden tüm öğrencilere çok çok teşekkür eden Dekan Prof. Dr. Özdel, “iyi ki varsınız, iyi ki bu yolculuğu hep birlikte yaptık. Saygılar sunuyorum.” şeklinde sözlerini noktaladı.
Rektör Kutluhan: “TYÇ logolu diploma verme noktasında Tıp Fakültesi sayesinde ülkemizde geçen sene yapılan törende 40 üniversite arasına girmemizi sağlamıştır.”
Törenden konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan şunları kaydetti: “TEPDAD’dan akredite olmak demek aslında İskender hocamızdan da sınıfı geçmek anlamına geliyor. Hocamızdan on sorunun onuna da cevap verirseniz on alırsınız diyor talebeleri. Bu duruşu ile tıp fakültelerinin seviyesi yükselmektedir kendisine üniversitem adına çok teşekkür ediyorum. Akreditasyonu anlamış ve ülkemizde ilk akredite olan tıp fakülteleri arasına girmeyi başarmış PAÜ Tıp Fakültemizin akademik ve idari personelini kutluyorum ve gurur duyuyorum. Özellikle reakreditasyondaki emeklerinden dolayı Tıp Fakültesi Dekanıma ve çalışma arkadaşlarına şükranlarımı sunuyorum. TYÇ logolu diploma verme noktasında Tıp Fakültesi sayesinde ülkemizde geçen sene yapılan törende 40 üniversite arasına girmemizi sağlamıştır. Bu sebeple kurumsal akreditasyon aldığımız bugünlerde Üniversitemizin Tıp Fakültesinin önderliğinde birçok fakülte, bölüm akreditasyona soyunmuş ve onlar da almak için uğraşmaktadırlar. Tıp Fakültesi dolayısıyla bu konuda da önderlik yapmış oldu.”
Rektör Kutluhan: “En objektif değerlendirme kriterimize göre 120 Tıp Fakültesi arasında 60. ve 70. sıralardan ÖSYM ile öğrenci alan Fakültemiz TUS sınavında 12. ile 17. sıraya yükselmektedir, bu yükselme arkasında eğitimin katkısı çok büyüktür.”
Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan konuşmasının devamında: “Diğer taraftan çok önemli olan gururlanma sebebimiz olan bize övünç kaynağı olan probleme dayalı eğitim-öğretim metoduyla Tıp Fakültesi yine hem üniversitemizin diğer fakültelerine hem de ülkemize örnek olmaya devam etmektedir. En objektif değerlendirme kriterimize göre 120 Tıp Fakültesi arasında 60’ıncı 70’inci sıralardan ÖSYM ile öğrenci alan Fakültemiz TUS sınavında 12’inci ile 17’inci sıraya yükselmektedir, bu yükselme arkasında eğitimin katkısı çok büyüktür. Bu eğitim modelimizde tüm üniversitemize yaymak için yine Tıp Fakültesi Dekanlığı ve değerli akademisyen hocalarımız bu konuda da yardımcı olmuştur ve diğer fakülteler kendilerine uygun kendi alanlarında uygulanabilecek probleme dayalı eğitim öğretim modeline benzer modelleri uygulayacaklardır. İşte bu noktada Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıp Fakültesi olmanın yanında aynı zamanda gerçekten örnek bir fakülte olarak kendini göstermektedir. Başka bir yandan, Tıp Fakültesi Hastanemiz hem bölgeye hem de bölge dışındaki illere hizmet vermesi ayrı bir gurur kaynağımız olmaktadır. Son günlerde Karahayıt Termal Rehabilitasyon merkezini açmış olmanın da heyecanını yaşamaktayız. Bu vesileyle Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi sağlık turizmi yönüyle de hem ülkemize hem dünyaya büyük hizmetler vereceğine inancım tamdır. Bu merkez rehabilitasyon hizmeti yanında asıl olarak üstleneceği termal fizyoterapi termal rehabilitasyon alanında eğitimi verecek olmasıdır bu da ülkemizde belki de alanında ilk olacak eğitim faaliyetlerden biridir. Bu törene bizzat gelmesiyle bizi şereflendiren hocaların hocası Türk tıbbına çok büyük hizmetleri olmuş, bugün Türk Tıbbı bu seviyelere geldiyse bunun temellerinin atılmasında ve geliştirilmesinde büyük emeği olan çok değerli İskender Sayek hocamıza ve TEPDAD üyelerine çok teşekkür ediyorum, sağ olsunlar var olsunlar.”
TEPDAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek ise konuşmasında; tıp alanında geçmişten günümüze çeşitli karşılaştırmalarda bulunarak, akreditasyon alanında dünden bugüne hangi aşamalardan geçildiğine değindi ve gelecekteki Hekimlik mesleğine yönelik bir projeksiyon çizdi.
TEPDAD Başkanı Sayek: “Tıp Eğitimi tıp fakültesine girişle başlayan ve yaşam boyu devam eden bir eğitimdir.”
TEPDAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek ise konuşmasında şunları dile getirdi: “Burada böyle bir törende bulunmak bana ayrı bir gurur veriyor. Burada daha önce öğrencim olan birçok kişi oturmakta bu benim için onur verici. Bu Yıl TEPDAD’ın ana konusu ‘Gelecekte Hekimlik ve Tıp Eğitimi’ başlığında. Bu konuyu tıp eğitiminin çok dinamik bir şekilde değişmesinden dolayı seçtik. Tıp eğitiminden bahsetmek için önce hekimliğin ne olduğuna bakmak gerekir. Sir William Osler: ‘Hekimlik, bir ticaret değil bir sanat; bir iş değil bir görev/ meslektir. Bu görev/ meslekte yüreğimiz aklımızla eşit çalışmalıdır.’ der. Tıp; uzun bir süre sanat alanı olarak görüldü. 20. yüzyılda tıbbın yönü de bilimsel bir alana dönüştü. Bugün bu iki temel alanla birlikte teknoloji de tıbbın bir parçası haline gelmiştir. Genç arkadaşlarım, hekim ile hasta arasına teknolojinin girmesini engelleyin. Teknolojiyi kullanacağız ama aşırı kullanmayarak hekimliğin insancıl yönünü öne çıkarmalıyız. Bugün teknoloji hastaya dokunmadan hekimlik yapmayı sağlayan bir araç ama bence hekimliğin en önemli özelliği hastaya dokunmak. Hastanın omzuna elinizi attığınızda farklı bir duygu öne çıkıyor.”
Hekimlikte dün-bugün kıyaslamasını yapan Prof. Dr. Sayek, yaşam boyu öğrenmeye dikkat çekerek: “Bugün yarar-zarar dengesinin güdülmesi beni yaralayan bir yaklaşım. Tıbbın ve hekimliğin temel felsefesi insanlığın yarar sağlamasıdır.”
Prof. Dr. Sayek: “Hekimliğin geleceği açısından baktığımızda hekimliğin; daha genelleyici, aşırı uzmanlaşmanın getirdiği sıkıntıları ortadan kaldıracak bütünleyici, büyük bir ekip ve ekip birliği, toplum gereksinimleri karşılayan bir hekimlik anlayışıyla gelecekte hekimliğin dönüşeceğini düşünüyorum. Sağlık hizmetinin sunumunda günümüzde değer temelli bir hizmeti çok önemsiyorum. Teknoloji; tıp eğitiminde ve sağlık hizmeti sunumunda da önemli değişimleri beraberinde getirdi. Özellikle COVİD-19 pandemisinde, tıp eğitiminin çevrimiçi yapılabilir diye aşırıya gittik. Tıp eğitiminin temel özelliği nedeniyle tamamen çevrimiçi yapılmayacağı ortadadır. Yapay zekanın da hekimliği ve hasta- hekim ilişkisini nasıl etkileyeceğini düşünmek gerekiyor. Giyilebilir teknolojiler Big Data’ya sürekli veri sağlıyor ve sizin kalp krizi geçirme ihtimalinizi hesaplayarak hastaneye yönlendiriyor. Bu gelişmelerin nereye gideceği kestirmek oldukça zor.”
“İyi hekimliğin temel felsefesi iyi insan olmaktan geçer.”
“Bilginin aşırı aktığı ve bilgiye erişmenin çok hızlandığı bir dönem geçiriyoruz. Yaşam boyu öğrenmek çok önemli. O yetkiyi kazanmak, onu sürdürebilmek çok değerlidir. Eğitim teknolojisindeki gelişim, eğitim modellerinin farklı boyutlarda uygulanmasını gerektirir. Tıp Eğitimi tıp fakültesine girişle başlayan ve yaşam boyu devam eden bir eğitimdir. Tıp eğitiminin amacı sağlığın gelişmesini sağlayan ve koruyan, sağlık belirleyicileri üzerinde çalışan ve bunun sağlık sistemine adaptasyonuna katkı sunan değişim yapabilen ‘iyi hekim’ yetiştirmektir. Öğrencinin ilk günden hasta ile temas kurması, öğrencinin tıp fakültesine geldiğini hissetmesi lazım. Türkiye’de tıp eğitiminin hedefleri; doğa, toplum ve insan odaklı olmak, sosyal güvenilir olmak, yalın ve yaşamın içinden olmak, yönetimde profesyonel ve liyakatli olmak, teknolojinin akılcı kullanılması, herkes için tam iyilik halinin sağlanması, birlikte çalışma ve iş birliklerinin geliştirilmesi, herkes için sürekli gelişim, sürekli nitelik geliştirme kültürünün oluşturulmasıdır. Ben bir hekimin üç temel bilgiye sahip olması gerektiğini düşünüyorum: Bilgi, beceri, tutum ve davranış.”
Konuşmasının devamında Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 2029 yılına kadar akredite edilmesi ile ilgili duygu ve düşüncelerini ifade eden Prof. Dr. Sayek, “Kurulan bir sistemde sürdürülebilirliğin önemli bir örneği olan Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesini kutluyorum. Tabi bu kutlama yalnızca burada yönetici olan hocalarıma değil, bugüne kadar bu fakültede eğitim müfredatlarını oluşturan, onları değiştiren ve iyileştiren tüm yöneticilere ve akademisyenlere yürekten teşekkür ediyorum.” şeklinde konuşmasını tamamladı.
Konuşmaların ardından Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Akreditasyon Belgesi, TEPDAD Yönetim Kurulu Başkanı İskender Sayek tarafından Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’a ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman İsmail Özdel’e takdim edildi. Ayrıca tören sonunda TEPDAD Yönetim Kurulu Başkanı İskender Sayek’e Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan tarafından hediye takdim edildi. Toplu fotoğraf çekiminin ardından tören sona erdi.