PAÜ, 13. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi’ne ev sahipliği yapıyor.

04.10.2018

Pamukkale Üniversitesi’nde, Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi’nin 13’üncüsü başladı. Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerden gelen uzman eğitimcilerin katkısıyla iki gün sürecek olan kongre, PAÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek.

13’üncü Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi, 21’inci Yüzyıl Becerileri ve Öğretmen Yeterlilikleri ana temasıyla PAÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde başladı. Kongreye Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Değirmenci, Honaz Kaymakamı Zafer Öz, Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, Babadağ Belediye Başkanı Salim Demirezen, PAÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Erdinç Duru ve Prof. Dr. Rafet Kılınçarslan, fakülte dekanları ve akademisyenler katıldı.

Kongrenin protokol konuşmalarında ilk olarak söz alan Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Değirmenci, kongrenin bilime katkı sağlamasını temenni etti.

Değirmenci, “Şehrimizde böyle bir bilimsel kongrenin yapılıyor olmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Üniversitemiz çeyrek asırdır şehrimize ve bilime katkı yapıyor. Muhakeme edebilme yeteneği, analitik düşünme yeteneği, soyut ve kavramsal olaylara yaklaşabilme, neden-sonuç ilişkisini kurabilme anlamında matematik ve fen bilimleri insanları hayata bağlayan en temel değerlerden bir tanesi. Bugün bu kongreyle, hem karar verici akademisyenler hem de uygulayıcı öğretmen arkadaşlarımız bilimsel açıdan Denizli’den bütün ülkeyle paylaşmış olacaklardır.” diye konuştu.

PAÜ Rektör Yardımcısı ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Erdinç Duru da bir konuşma gerçekleştirdi. Kongre hakkında bilgilendirme yapan Duru, “Kongre programında 4 panel, 2 çalıştay, 500’e yakın sözlü bildiri ve 20 poster sunumuna yer verilecek. Bu yıl kongremizin ana teması ‘21’inci Yüzyıl Becerileri ve Öğretmen Yeterlilikleri’ olarak belirlendi.” dedi.

Torunun dedeye bir şey öğrettiği çağdan geçiyoruz

Konuşmasında Endüstri 4.0’a vurgu yapan Prof. Dr. Erdinç Duru, “21’inci yüzyıl becerileri denilince akla ‘Endüstri 4.0’ geliyor. Dünyamız hızla değişiyor, toplum değişiyor ve eğitimde paradigmalar değişiyor, yepyeni bir dünya düzeni içindeyiz. Sanayi ve üretim teknolojileri de dahil olmak üzere tüm sektörler büyük değişime sahne oluyor. Bu değişim hayat tarzlarımızı yeniden şekillendiriyor. Makinelerin birbiriyle konuştuğu, sağlıktan tarıma, fabrikadan bankaya, evden otele kadar her alanın dijitalleştiği, yapay zeka, zenginleştirilmiş gerçeklik, akıllı robotlar, simülasyon, üç boyutlu yazıcılar, veri madenciliği, siber güvenlik gibi dokuz yeni teknolojinin hayatımızın bir parçası olduğu bir dönemden geçiyoruz. Küresel öngörüler yeni sanayi devrimiyle ilişkili teknolojilerin daha çok uygulama alanı bulacağını ve sürekli yükselen bir eğilim göstereceğine işaret ediyor. 2018’in sonuna kadar sanayide kullanılacak robot sayısı yaklaşık 3 milyon olacak. 2020’de birbirlerine bağlı cihazların sayısı 13 milyardan 29 milyara çıkacak. Tarihte ilk defa son 50 yılda üretilen bilginin, tüm insanlık tarihinde üretilen bilginin 20 katına ulaştığı ve torunun dedeye bir şey öğrettiği bir çağdan geçiyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Birçok parametrede OECD ortalamasından uzağız

Birçok alanda belirlenen hedeflerin altında kalındığının altını çizen Duru, “Büyük bir karmaşık sistemde sorun olmadığını söylemek gerçekçi değildir. Son yıllarda eğitim ve AR-GE yatırımlarına ciddi kaynak aktarımları olmasına rağmen eğitim sistemimiz; cinsiyet eşitsizliği, kır-kent dengesizliği, öğretmenlerin özlük hakları, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, okullaşma oranı, genç işsizlik gibi birçok parametre açısından OECD ülkelerinin ortalamasından uzaktır.  OECD parametreleri öğrencilerimizin gerek ulusal gerekse de uluslararası sınavda beklenen performansı göstermediğini söylüyor. 21’inci yüzyıl donanımlarına sahip öğrencilerimizin oranı ise sadece yüzde 8. Dört yılda eğitim fakültelerinden hangi donanımlarla öğrenci mezun ettiğimizi bilmiyoruz. Öğretmen fazlamız olmasına rağmen öğretmen yetiştirmeye devam ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nda yaklaşık 850 bin öğretmen görev yapıyor, 72 eğitim fakültesinde okuyan yaklaşık 40 bin öğretmen adayı var ve 400 bin öğretmen adayı da atanmayı bekliyor.” şeklinde konuştu.

Değişime kendimizden başlamalıyız

Son olarak çözümün değişimden geçtiğine işaret eden Prof. Dr. Erdinç Duru, “Öğretmenlik eğitimi ‘ne’ sorusundan ziyade ‘nasıl’ sorusu üzerine odaklanmalıdır. Öğretmen adaylarının eğitim süresince mesleki bir kimlik geliştirmeleri için azami çaba gösterilmelidir. Endüstri 4.0’ı kaçınılmaz olarak düşünüyorsak, daha iyi bir gelecek hayali ve insanı merkeze alan bir eğitim sistemi yaratamıyorsak belki de en iyi yapılacak şey eğitimciler olarak önce değişime kendimizden başlamak.” diyerek konuşmasını tamamladı.

Kongrenin açılış konuşmalarının ardından eski Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Feridun Mengi’ye katkılarından dolayı, Rektör Yardımcısı Erdinç Duru tarafından çiçek takdim edildi.

York Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Judith Bennett’in çağrılı bildirisi ile devam eden kongrede; bilimsel oturumlar, yerli ve yabancı alanında ünlü bilim insanlarınca poster sunumları ve sözlü bildiriler sunulacak.

İlgili Haberler