Kanser Haftası: Tarama Programları, Erken Tanı Ve Farkındalık Oluşturmak

05.04.2018

Kanser, normal kurallar dışına çıkan hücrelerin otonomi kazanıp ölümsüz olmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu anormal hücre çoğalması her dokuda, her organda görülebilir. Tedavi edilmezse vücudun bütün bölümlerine yayılır yani metastaz yapar ki bu dönemde kür şansı oldukça azalmaktadır. Bu nedenle kanserde erken teşhis çok önemlidir.

Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji BD Başkanı Prof. Dr. Gamze Gököz Doğu hafta hakkında açıklamalarda bulundu ;  “Kanser  sosyal, psikolojik ve ekonomik yönleri de olan, hastayı ve hasta yakınlarını etkileyen çok yönlü ve ciddi bir hastalıktır. Bu önemli sağlık sorununa halkın dikkatinin çekilmesi ve toplumun kansere yönelik bilincinin arttırılması ve farkındalık oluşturulması  amacıyla Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu’nun önerisi ile 1956 yılından itibaren her yıl 1-7 Nisan arası Kanser Haftası olarak belirlenmiştir. Böylece kanserle savaşa yönelik ilgi ve farkındalığın artırılması ve yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır.

Dünyada her yıl yaklaşık 14 milyon kişi kansere yakalanmakta ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre de her yıl ülkemizde 163.500 kişiye kanser tanısı konmaktadır. Bu hastalık yaş, cinsiyet, dil, din, ırk ayırımı yapmaksızın tüm insanları etkilemektedir. Dünya kanser istatistiklerine göre; ölüm nedenleri arasında kanser ilk sıradadır. 2030 yılına gelindiğinde yıllık 22 milyon yeni vaka ortaya çıkması beklenmektedir. Türkiye’de ise sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp-damar hastalıklarından sonra en sık görülen ikinci ölüm sebebi olarak dikkat çekmektedir.

Kanser, Önlenebilir ve Erken Teşhisle Tedavi Edilebilir Bir Hastalıktır. Erken tanı ve tedavi kanserli hastalarda önemli oranda iyileşme mümkün olabilmektedir. Bilgi eksikliği, korku, ihmal gibi nedenlerle tanı geciktiğinde tedavi de güçleşmektedir. Tarama asemptomatik hastalarda hastalığın erken evrede belirlenmesidir. Kansere bağlı erken ölümlerin %3-35’i bu sayede önlenebilmektedir. Böylece ileri evre kanserler için gerekli olan agresif tedaviler ve yan etkiler de azaltılabilir. Bu da bize tarama programlarının erken tanı ve tedavide ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Kanser birçok faktörün bir arada etkileşimiyle oluşur. Genetik rol kadar çevresel faktörler ve yaşam tarzı da kanser oluşumuna katkıda bulunmaktadır. Yaygın görülen birçok kanser türünün en az üçte biri daha sağlıklı bir beslenme biçiminin seçilmesi, tütün ürünlerinden uzak durulması, fiziksel aktivitenin artırılması, alkol kullanımının azaltılması ultraviyole radyasyondan korunma, mesleksel ve çevresel maruziyetlerin önüne geçilmesi ile önlenebilmektedir.

Ülkemizde meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için toplumun kaynaklarına ve hastalık yüküne uygun olarak tarama programları yürütülmektedir. Ayrıca prostat ve akciğer kanseri için de bazı durumlarda tarama yapılması, onkolojide etkinliği gösterilen kanserler arasındadır. Aile öyküsü ve genetik geçişin olmadığı durumlarda en yaygın kullanılan onkoloji kılavuzu olan NCCN kılavuzunda meme kanseri tarama yaşı 20, kolon kanserinde 50, rahim ağzı kanserinde 21, prostat kanserinde 50, akciğer kanseri için ağır sigara içicilerinde 55 yaş olarak belirtilmiştir.

Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı olarak, bu yıl diğer disiplinlerle beraber 4 Nisan 2018 tarihinde Tıp Fakültesi Konferans salonunda halka açık olarak KADIN GENİTAL SİSTEM KANSERLERİNDE ERKEN TANININ ÖNEMİ VE TEDAVİDE YENİLİKLER: FARKINDALIK OLUŞTURMA ETKİNLİKLERİ PANELİ düzenlemeyi planladık. Özellikle rahim ağzı kanserinin tanı, tarama ve tedavisindeki yeniliklerle birlikte HPV aşısının önemi konusunda bilgilendirme yapmayı planlıyoruz.

Sonuç olarak diyoruz ki: Kanser kader değildir, korunmak elinizde.

 

İlgili Haberler