Doç. Dr. Tanrıöğen “Eşitlikçi olmayan şirketler tedarik zincirinin dışına itilecek”
Pamukkale Üniversitesi Kadın Sorunları araştırma Merkezi (KASUAM) Müdürü Doç. Dr. Zeynep Meral Tanrıöğen toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili dönüşüm sağlamayan kurum ve şirketlerin yakın gelecekte karşılaşacakları sorunlar ve çözüm önerileriyle ilgili kapsamlı bir değerlendirmede bulundu.
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Artık Kurumların İnisiyatifinde Değil Birleşmiş Milletler Garantörlüğünde”
Birleşmiş Milletler (BM) üyesi ülkeler tarafından kabul edilen ve 2030 yılının sonuna kadar ulaşılmasının planlandığı sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile ilgili olarak Doç. Dr. Tanrıöğen şunları söyledi: “Sürdürülebilir kalkınma amaçları bir evrensel eylem çağrısıdır. Geçtiğimiz yıllarda 2015-2030 yılları arasını kapsayan on yedi maddelik sürdürülebilir kalkınma amaçları (SDG - Sustainable Development Goals) açıklanmıştı. Hedefler arasında Dünya devletlerinin ve özel sektörün kalkınmasının en önemli gerekliliklerinin içinde üç madde var ki ( madde 5-Toplumsal cinsiyet eşitliği, madde 8 – İnsana yakışır iş ve madde 10 – Eşitsizliklerin azaltılması) bu maddeler toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı kurum politikalarının geliştirilmesini istemektedir. Bu maddeler açıklandıktan sonra Avrupa Birliği, Dünya Bankası, Horizon 2022 gibi tüm Uluslararası müktesabat da BM ‘nin eylem çağrısına karşılık vererek kendileriyle çalışmak isteyen kurumlara cinsiyet eşitliği tutum belgesi bulundurma önkoşulu getirdi. Biz de Üniversitemizi bu önkoşulu sağlar hale getirmek için PAÜ Cinsiyet Eşitliği Tutum belgesi ve politikasını hazırladık Ocak ayında da senatodan geçerek yürürlüğe girdi.”
“Kurumunuzun örgütsel yapısını eşitlikçi bir hale dönüştürmelisiniz”
Doç. Dr. Z. Meral Tanrıöğen: “Şirketinizin toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı bir şirket politikası ve Cinsiyet eşitliği tutum belgesi olması gerekmektedir. Şirketlerin sözcüleri konuşmalarında, basın bildirilerinde ve şirket reklamlarında ayrımcılık yapmamaya özen göstermeli, tüm şirket genelinde kadın çalışan sayılarınıza bakmanız ve denge olup olmadığını kontrol etmeniz gerekmektedir. Şirketinizde toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri verilmekte midir? Şirkette tacizin olmaması için mekanizmalar oluşturulmuş mudur? Kadın istihdamına yönelik ölçülebilir hedefler bulunması ve üst yönetimin politikaları sahiplenmesi gerekmektedir. Şirket çalışanlarına cinsiyet eşitliği ve kadın çalışanlara yasal hakları ile ilgili eğitimler verilmelidir.”
“Şirketlerin işe alım ve terfi sistemlerinde kadının lehine pozitif ayrımcılık istenmektedir”
“Kadınlar hala dünya ortalamasına göre erkeklerden yüzde 24 daha az maaş almakta ve daha fazla sigortasız işte çalıştırılmaktadır. BM verilerine göre kadın erkek arasındaki dengesizliklerin giderilmesi için 250 yıl geçmesi gerekmektedir. Fakat yapılacak düzenlemelerle Dünyanın da kadınların da bu kadar uzun bir süre beklemesi gerekmeyecektir. Kadının iş hayatına eşit koşullarda katılımının şirket tarafından garanti altına alınmış olması ve harekete geçmesi beklenmektedir. Şirkette aynı pozisyon için bir kadın ve bir erkek adayın olduğu terfi sürecinde kadının lehine pozitif ayrımcılık istemektedir. Pozitif ayrımcılık denge pozisyona hiç uygun olmadığı halde bir kadını erkeğin önüne almak demek değildir. Eğer şirkette şu an varsa dengesiz olan şartları bir dengeye oturttuktan sonra pozitif ayrımcılığın bitmesine inanılmaktadır. Şirketteki planlar kadın çalışanların varlığı düşünülerek hazırlanmalıdır. Risk analizlerinde kadın çalışanların varlığı göz önünde bulundurulmalıdır. Hamile çalışanlar doktor kontrolleri için fabrikadan izin alabilmeli ve bu haktan haberdar olmaları gerekmektedir. Emziren annelerin belli saatlerde sütlerini sağabilmeleri için fabrika içinde bir yer bulunmalıdır. Kreş ve kreş destekleri konusunda fabrikanın bir politikası olmalıdır.”
“Eşitlikçi olmayan şirketler tedarik zincirinin dışına itilecek”
Açıklamalarını son olarak, eşitlikçi olmayan şirketlerin tedarik zincirinin dışına itileceğini belirterek tamamlayan Doç. Dr. Tanrıöğen: “Tedarik zinciri şirketin iş yaptığı zincirdir. Burada çarpan etkisi ile kurumlarda toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışının hızla yayılması planlanmaktadır. Şirketlerden tedarik zincirinde hizmet alacağı kurumları seçerken eşitliğe dikkat etmesi, cinsiyet eşitliğine duyarlı kurumlara öncelik vererek işbirliği yapması istenmektedir. Aynı şekilde tedarikçisi olduğunuz başka bir firmanın da sizin toplumsal cinsiyet eşitliğine önem verip vermediğinizi sorgulayabileceğini unutmamalısınız. Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı ve kadın dostu kurum dönüşüm programı şirketlerin bu noktada ellerini güçlendirmektedir. Aslında kendinizi seçilebilecek bir tedarikçiye dönüştürmüş oluyorsunuz. Kendisini kadın dostu olarak dönüştürmeyen kurumların çarpan etkisi ile tedarik zincirinin dışına itileceğini ve bu durumdaki firma sayısının gelecek günlerde artacağını söylemek çok da hayalperestlik olmayacaktır. Bu durumdaki şirketler çalışan bulmakta da kendisine pazar bulmakta da yakın gelecekte zorluk yaşayacaktır. Tüketicilerin de bilinçlendiği unutulmamalıdır.” diyerek sözlerini tamamladı.