Çocuklarda Alerjik Göz Hastalıklarına Dikkat
PAÜ Hastanesi Göz Hastalıkları AD. Dr. Öğretim Üyesi Emine Şeker Ün çocuklarda göz allerjisi hakkında açıklamalarda bulundu.
Son yıllarda klinik pratiğimizde, tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi alerjik göz hastalıklarına da özellikle bahar aylarında çok sık rastlamaktayız. Göz alerjisi de diğer pek çok alerjik hastalık gibi çocukluk çağında sık görülen, yıllar boyu sürebilen yani kronik ve tekrarlayıcı ataklarla seyredebilen bir durumdur. Alerjik hastalık sadece gözleri etkileyebileceği gibi üst solunum yolu başta olmak üzere diğer sistemlerde de etkilenme görülebilir.
Temel olarak her iki gözde kızarıklık, sulanma, göz kapaklarında şişlik, kaşıntı ve ışık hassasiyeti gibi belirtilere yol açabilen alerjik göz hastalıklarının birkaç alt tipi bulunmaktadır. Bazı göz alerjisi tipleri daha gürültülü ve kronik seyredebilmekte ve bahsedilen rahatsız edici belirtiler yanında özellikle çocuklarda ve gençlerde uzun dönemde kalıcı görme azlığına yol açabilmektedir.
Alerjik durumu neler tetikler ?
Gözde alerjik durumun tetiklenmesi tek bir nedenden ziyade birçok faktörün bir araya gelmesiyle gerçekleşmektedir. Hava kirliliği, çeşitli polenler, tozlu alanlar, kişinin genetik yapısı ve evcil hayvanlar bu faktörlerden bazılarıdır. Allerjen madde ile karşılaşıldığında göz yüzeyinde bulunan mast hücresi isimli savunma hücrelerinden başlıca histamin isimli bir madde olmak üzere çeşitli maddeler yoğun şekilde salgılanmaya başlar. Bu maddelerin salgılanması gözde rahatsızlık hissi ve kaşıntıya sebep olan bir iltihabi alerjik reaksiyonu başlatır.
Hastalığın teşhisi ayrıntılı göz muayenesi sırasında hekimi tarafından konabilmektedir ?
Unutulmamalıdır ki alerjik göz hastalığıyla benzer bulgular oluşturabilen ve fakat farklı şekilde tedavi edilmesi gereken pek çok göz hastalığı bulunmaktadır. Bu ayrımın yapılarak hastalığın doğru teşhis edilebildiği yegâne muayene göz muayenesidir. Gözde alerjik aktivitenin hangi faktör ya da faktörler tarafından tetiklendiğini saptayabilecek bir test sistemi bulunmamaktadır.
Tedavi edilmediği takdirde göz yüzeyinde kalıcı lekelenme, sürekli büyüyen göz numaralarıyla seyreden ve kalıcı görme azlığına yol açabilen keratokonus hastalığı gibi istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir. Yine tedavide göz hekimi kontrolü dışında hastalığa ait belirtileri rahatlattığı gerekçesiyle birtakım ilaçların bilinçsizce uzun süreli ve yoğun kullanımı gözde erken katarakt gelişimi, göz tansiyonu yükselmesi gibi ciddi ek sorunlara yol açabilir.Tedavisi; güneş gözlüğü, şapka kullanımı gibi genel olarak alınabilecek birtakım önlemler ve başlıca damla formunda olmak üzere birtakım tıbbi ilaçla yapılabilmektedir. Hastalığın kronik doğasından ve yol açabileceği istenmeyen durumlardan ötürü toplumda önemsenmesi ve hastaların muhakkak göz hekimi tarafından belli aralıklarla muayene edilerek tedavi edilmesi gerekmektedir.