Çevre Dostu Çok Damlacıklı Membran Sistemi

24.01.2018

Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ramazan Donat’ın geliştirdiği ‘Çok Damlacıklı Membran Sistemi’ ile endüstriyel atıklarda bulunan bor, bakır, demir, krom, mangan gibi ağır metallerin geri kazanımları sağlanırken bir yandan da bu atıkların çevreye verdiği zararlar en aza indiriliyor.

Dünya çapında çevreye verilen zararların giderilmesi ve kalıcı çözümler üretmek için yapılan bilimsel çalışmaların bir örneği olan ‘Çok Damlacıklı Membran Sistemi’ni geliştiren Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Ramazan Donat yine Kimya Bölümü Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Halil Cetişli’nin de desteğiyle geliştirdiği bu arıtma sistemiyle atık sularda yer alan bakır, kadmiyum, mangan, demir, molibden, civa, krom ve kurşun gibi bazı ağır metaller arıtılabiliyor. Böylece hem çevrenin hem de o çevrede yaşayan canlıların zarar görmesine büyük ölçüde engel olunuyor.

Alternatiflerine Göre Daha Hızlı, Daha Az Maliyetli, Modüler ve Enerji Tasarruflu

Özellikle metalürji sanayi alanında çevreye ve canlılara zarar veren ağır metal iyon atıkların arıtılmasının önemine değinen Yrd. Doç. Dr. Ramazan Donat, geliştirdiği bu membran sistemi ile kısa sürede %100’e yakın oranda ağır metallerin tekrar geri kazanılabildiğini ifade ettiler. Geliştirilen bu membran sistem ile atık sulardan seçimli olarak neredeyse tüm ağır metallerin yanında cevherden ve anot çamurlarından diğer değerli metal iyonlarında (altın, platin, gümüş vb.) büyük bir oranda arıtılabildiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Donat,  fazla enerji gerektirmeden, daha hızlı, daha az maliyetle diğer arıtma ve saflaştırma sistemlerine göre alternatif bir arıtma sistemi olduğunun altını çizdi.

Jeotermal Sular Artık Tarım Arazilerinde Kullanılabilecek

Ayrıca, geliştirilen ‘Çok Damlacıklı Membran Sistemi’ sayesinde jeotermal sularda, önemli miktarda bor ve arseniğin standartların üzerinde mevcut olduğunu belirten Yrd. Doç Dr. Donat, özellikle sulama sularında arseniğin yüksek olması durumunda bitki bünyesine geçtiğini ve inorganik arsenik olarak depolandığını, bitkinin kurumasına, bor bileşiğinin de toprağın gözenekliliğini düşürdüğünü ve bitki köklerinin hava almasını engelleyerek,  kurumalarına neden olmasından dolayı bu suların çıkarıldıktan sonra tarım arazilerinde sulama amaçlı kullanılamadığını belirtti. Yrd. Doç. Dr. Ramazan Donat, yine bu sistem ile diğer arıtma yöntemlerine göre daha az maliyetli ve hızlı bir şekilde bertaraf edilebileceğini,  böylelikle jeotermal suların da tarım alanlarında sulama suyu olarak kullanılabileceğini vurguladı.

 

İlgili Haberler