Çal MYO ile Çiftçi Seminer Günleri Gerçekleştirildi
Pamukkale Üniversitesi Çal Meslek Yüksekokulu ve Çal Ziraat Odası iş birliği ile hazırlanan Çiftçi Seminer Günleri: “Meyve Yetiştiriciliği” ve “Bağ Yetiştiriciliği” konu başlıkları ile Çal Belediye Kültür Sarayında gerçekleştirildi.
Çiftçi Seminer Günleri iki farklı günde düzenlenen Meyve Yetiştiriciliği ve Bağ Yetiştiriciliği seminerleri ile Çal Belediye Kültür Sarayında düzenendi.
Meyve Yetiştiriciliği Semineri
İlk olarak gerçekleşen “Meyve Yetiştiriciliği Semineri”nde Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Karadeniz, Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Yıldırım, Çal Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Aysel Yeşilyurt Er, Çal Ziraat Odası Başkanı Haşim Ahmet Çil konuşmacı olarak yer aldı.
Çal Belediye Kültür Sarayı’nda düzenlenen programa, Çal Kaymakamı Ertuğrul Aslan, ilçe protokolü, İl Tarım Müdürlüğü temsilcileri, öğrenciler ve üreticiler katıldı.
Açılış konuşmasında Çal Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Aysel Yeşilyurt Er, “Çal Ziraat Odası ile birlikte düzenlediğimiz seminerlerimizde çiftçilerimizle bir araya gelmeyi, tarımı konuşmayı, ihtiyaç duyabilecekleri konularda teknik destek sağlamak üzere burada olduğumuzu ve bizim için çok değerli olduklarını hissettirmeyi amaçladık” dedi. Seminerlerin farklı konularla devam edeceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Yeşilyurt Er konuşmacı ve dinleyici olarak katılan tüm katılımcılara teşekkürlerini iletti.
Çal Ziraat Odası Başkanı Haşim Ahmet Çil konuşmasında, Çal ilçesinin bağcılık konusunda çok başarılı olduğunu ancak son yıllarda ceviz başta olmak üzere farklı meyve çeşitleri ile kurulan bahçelerin arttığını ve başarılı sonuçların alındığını belirterek Çal’da meyveciliğin durumu hakkında bilgi verdi.
Çal Kaymakamı Ertuğrul Aslan, düzenlenen programın önemine değinerek düzenleyen kurumlara teşekkürlerini iletti, geçimini büyük oranda tarımla sağlayan ilçede benzer etkinliklerin devam etmesi gerektiğini vurguladı.
İlk sunumu gerçekleştiren Prof. Dr. Turan Karadeniz meyve yetiştiriciliğinde dikkat edilmesi gereken konular, özellikle budamanın önemi üzerinde durarak, “Yapılan yanlış uygulamalar ve yanlış budamalar sonucunda ağaç verimliliğinde önemli kayıplar yaşanmaktadır. Çeşitlerin özelliklerine büyüme gücüne göre, fidanlara doğru şekil verilip bu şeklin muhafaza edilmesi çok önemlidir. Bu sebeple, düzenli ve doğru biçimde her yıl budamanın yapılması gereklidir” dedi. Yörede yetiştirilmek üzere alternatif bir ürün olarak “aronya” bitkisini öneren Karadeniz, içeriğindeki antioksidanlar ile dikkat çeken ve pandemi ile birlikte aranan meyve haline gelen aronyanın bölgede yetiştiriciliğinin yapılabileceğini, üreticisine iyi kazanç sağlayacağını belirtti.
‘Bitki Koruma’ konusunda önemli bilgiler veren Prof. Dr. İsmet Yıldırım, meyve yetiştiriciliğinde yaygın görülen hastalıklar ve mücadele yöntemlerine değindi. Doğru zamanda ve doğru yöntemlerle mücadelenin önemini vurgulayan Yıldırım,” Hastalıkların doğru teşhis edilerek, uygun ilaçlama zamanı ve şeklinin belirlenmesiyle hem ilaçlamadan etkin bir sonuç alınır hem de gereksiz şekilde fazla ilaç kullanılarak insan ve çevre sağlığı riske edilmez” dedi.
Katılımcılara teşekkür plaketlerinin taktimi ile ilk seminer programı tamamlandı.
Bağ Yetiştiriciliği Semineri
Program kapsamında düzenlenen diğer bir seminer de “Bağ Yetiştiriciliği Semineri” oldu. Seminerde konuşmacı olarak, Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Yıldırım, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burçak İşçi, Pamukkale Üniversitesi Çal Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Aysel Yeşilyurt Er, Ege İhracatçı Birlikleri Ziraat Yüksek Mühendisi Oğuz Aşçıoğul, Çal Ziraat Odası Başkanı Haşim Ahmet Çil yer aldı. Programa Çal Kaymakamı Ertuğrul Aslan, İlçe Tarım Müdürü Aydoğan Gürcan, Çal Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Mehmet Denizli, İl Tarım Müdürlüğü temsilcileri, yöredeki işletme temsilcileri ve üreticiler katıldı.
Dr. Öğr. Üyesi Aysel Yeşilyurt Er’in açılış konuşmasından sonra Zoom programı üzerinden Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Bağcılık Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Altındişli ile online bağlantı sağlandı. Ülkemizde bağcılığın durumu, Türkiye’nin Dünya bağcılığındaki yeri ve Denizli’nin önemi üzerinde duran Altındişli, birçok uluslararası toplantıda yer aldığını, bu toplantılarda birçok kez Türkiye’yi temsil ettiğini belirtti. Prof. Dr. Altındişli konuşmasında, “Dünyada önemli bir üzüm pazarı var ve üzüm üreticisi her ülke bu pazar içinde yer kapmaya çalışmakta, dolayısıyla rekabetin büyük olduğu bu ortamda yerimizi muhafaza edebilmemiz için dikkat etmemiz gereken konular var. Özellikle de dünyanın en çok önemsediği kalıntı problemine çok çok dikkat edilmesi gerekmektedir” dedi. Çal-Güney- Bekilli yöresinin şaraplık üzüm üretiminde çok başarılı olduğunu ve sahip olduğu yerel özel çeşitlerine mutlaka sahip çıkması gerektiğini vurguladı.
Program Doç. Dr. Burçak İşçi’nin bağcılıkta kültürel uygulamalar ve budamalar hakkında verdiği bilgilerle devam etti. İşçi, “Bağ kurarken doğru çeşit seçimi çok önemlidir. Toprak ve iklim yapısına uygun anaç ve çeşit seçiminin yapılması, ismine doğru sertifikalı fidan kullanılması ekonomik bir üretim için mutlak gereklidir” dedi. Üretim sürecinde yıllık bakım işlerinin düzenli bir şekilde yapılmasının, özellikle budamaya özen gösterilmesinin çok önemli olduğunu belirten İşçi, kış ve yaz dönemlerinde yapılan budamalarla asma içerisinde hava sirkülasyonu sağlanarak hastalık ve zararlılarla daha kolay mücadele edilebileceğini ifade etti.
Sofralık, kurutmalık, şıralık ve şaraplık üzümlerde verim ve kalitenin arttırılmasına yönelik yapılacak uygulamalar konusunda bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Aysel Yeşilyurt Er, öncelikle hangi amaçla üzüm üretileceğinin belirlenmesinin ve o amaca uygun çeşit seçiminin önemli olduğunu, yıllık bakım işlerinin ona göre planlanması gerektiğini vurguladı. Asmada verimin, çeşit, iklim ve toprak şartları ile bakım koşullarına bağlı olduğunu belirten Yeşilyurt Er, Çal- Güney-Bekilli havzasının üzümde mükemmel bir aroma oluşumunu sağlayacak iklim ve toprak yapısına sahip olduğunu, özellikle şıralık ve şaraplık çeşitlerde dünya ülkeleri ile rekabet gücüne sahip Çal Karası gibi çok değerli yerli çeşitlerinin bulunduğunu, bu değerlere sahip çıkılıp teknolojiyi de kullanarak yörenin bir marka haline gelmesinin mümkün olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. İsmet Yıldırım bağda yaygın olarak görülen külleme, mildiyo, kurşuni küf, ölükol gibi önemli hastalıklar hakkında bilgi verdi. Hastalık ve zararlılarla mücadelenin önemini vurgulayan Yıldırım, öncelikle kültürel uygulamaların yapılması, bağın sürekli takip edilerek hastalık şartlarının oluşması halinde kimyasal mücadele edilmesi gerektiğini, çok ilaçlamanın çevreye ve insan sağlığına büyük zarar vererek doğal dengeyi bozduğunu ifade etti. Mantari hastalıkların oluşmasında nemin en önemli etken olduğunu, bu sebeple kış budamasından sonra yaz budamasında asma üzerinde sürgün ve yaprak seyreltmesinin çok önemli olduğunu belirtti.
Ege İhracatçı Birlikleri Zir. Yük. Müh. Oğuz Aşçıoğul ise özellikle kalıntı problemi üzerinde durarak “İhracatta büyük problem olan kimyasal ilaç kalıntıları konusunda dünya ülkeleri çok hassas davranmakta, kalıntı limit seviyeleri giderek daha aşağıya doğru çekilmektedir” dedi. Artan bir diğer problemin ise, farklı etken maddelere sahip birden fazla kimyasalın kullanılması ile oluşan çoklu kalıntı problemi olduğunu belirten Aşçıoğul, tek tek bakıldığında limit seviyesinin altında kalan bu kimyasal kalıntıların, aynı üründe çok sayıda kullanılması ile toplamda çok yüksek seviyelere ulaştığını ifade etti.
Katılımcılardan gelen soruların cevaplandırılmasının ardından kapanış konuşmasını yapan Çal Ziraat Odası Başkanı Haşim Ahmet Çil, çiftçilere yönelik düzenlenen bu iki seminer programında konuşmacılar tarafından çok değerli bilgilerin verildiğini, bu tür programların çok faydalı olacağına inandığını ve Ziraat Odası olarak çiftçinin ihtiyaç duyduğu her konuda üzerlerine düşen görevi yerine getirmeye hazır olduklarını belirtti.
Katılımcılara sunulan teşekkür plaketleri ile program sona erdi.