Uluslararası Denizli Yatağan Tarih ve Kültür Sempozyumu Başladı
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İslami İlimler Enstitüsü ev sahipliğinde Gaye Vakfı iş birliği ile 25-27 Ekim tarihlerinde düzenlenen Uluslararası Denizli Yatağan Tarih ve Kültür Sempozyumu, Serinhisar’da yer alan İslami İlimler Enstitüsü’nde önceki dönem TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve Denizli protokolünün katıldığı açılış programı ile başladı.
Önceki dönem TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Yargıtay Onursa Başsavcısı Hasan Erbil, Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, AK Parti Denizli Milletvekilleri Cahit Özkan, Şahin Tin, Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Sempozyum Onursal Başkanı ve Gümüşhaneli Araştırma Yardımlaşma ve Eğitim (GAYE) Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Prof. Dr. M. Cevat Akşit, Prof. Dr. Tuncer Baykara ile Denizli protokol üyeleri, akademisyenler ve davetlilerin katıldığı etkinlik, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Serinhisar Müftüsü Faruk Gündoğan’ın gerçekleştirdiği Kuran-ı Kerim Tilaveti ile başladı.
Sempozyumun Onursal Başkanı Prof. Dr. M. Cevat Akşit, konuşmasında Türklerin tarih boyunca liderlerine olan sadakati ve İslam’a olan bağlılıklarını vurguladı. Akşit, Türklerin, İslam’ın öğretilerine bağlılıkları sayesinde Allah tarafından sevildiğini ve birçok ünlü alimin Türk toplumundan çıktığını belirtti.
Prof. Dr. Akşit: “Biz Türkler başımıza çok bağlı bir milletizdir. O yüzden başımızdakiler üstün kabiliyetli ve üstün yetenekli bir insansa hep daha yukarılara tırmanmışız.”
Prof. Dr. M. Cevat Akşit: “Çok değerli Hazirun, Cenab-ı Hakk birlikte geçireceğimiz dakikaları muvaffak kılsın, bu toplantımızı hayırlara vesile kılsın inşallah. Türkler 1926’da Karahanlılar Dönemi’nde Müslüman oldular. Biz Türkler başımıza çok bağlı bir milletizdir. O yüzden başımızdakiler üstün kabiliyetli ve üstün yetenekli bir insansa hep daha yukarılara tırmanmışız. Türklerde çok samimi bir Müslümanlık var. Türkler, Peygamber sünnetine uymayı Allah’ın harfine uymak gibi kabul ederler. O derece sünneti önemserler. Çok samimi ve kalpleri Peygamber sevgisi ile dolu bir millet, böyle samimi olarak bir işe başlamışlar. Allah’a ve Peygamber’e olan bağlılıklarından dolayı Allah Türkleri çok sevmiş. En büyük alimler Türklerden çıkmış, mesela İmam Buhari’nin bir ikincisi yok. Hocalarım programda anlatacaklar sizlerle paylaşacaklar. Dediler bir sempozyum yapalım, bu tür kadim bilgileri ortaya çıkartalım. Bu toplantımızın amacı budur. Toplantımızı şereflendiren herkese çok teşekkür ederiz. Bizi çok memnun ettiniz Allah da sizi memnun etsin. Cenab-ı Hakk hayırlara vesile eylesin diliyorum, hepinizi saygı ile selamlıyorum.”
Rektör Kutluhan: “Üniversite olarak biz her ilçemizde her beldemizde var olan değerleri ortaya çıkarmak, bunları bilimsel ortamlarda dile getirmek; bu beldelerin ve yörelerin turizm, sanayi, tarım gibi alanlarında katkılar sağlayarak o beldeye has gelişime katkı sağlamak temel amaçlarımızdandır”
Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “Geçmişte Yatağan’ın çok önemli iki özelliğinin günümüzde de tekrar canlanması üniversitemiz adına gurur vericidir. Osmanlı ordusuna kılıç gibi savaş aletlerinin burada yapılması, yine Osmanlı Devleti’nin molla, müderris ihtiyacını karşılamak üzere burada önemli bir medresenin olması, sanki genetiğin tekrar ortaya çıkması gibi şu anda İslami İlimler Enstitüsü ile Dini İlimlerin burada teçhiz edilmesini, yine üniversitemizin Serinhisar Meslek Yüksekokulu’nda “Bıçakçılık” programının açılmasını tarihin güzel tekerrürü olarak değerlendirebiliriz. Yine Yatağan’dan ülkemiz ve uluslararası boyutta önemli kişilerin yetişmesi, Yatağan Sempozyumu’nun yapılmasını çok haklı kılmaktadır. Üniversite olarak biz her ilçemizde her beldemizde var olan değerleri ortaya çıkarmak, bunları bilimsel ortamlarda dile getirmek; bu beldelerin ve yörelerin turizm, sanayi, tarım gibi alanlarında katkılar sağlayarak o beldeye has gelişime katkı sağlamak temel amaçlarımızdandır. Görüldüğü üzere ilçe de olsa üniversitemizin meslek yüksekokulları, canla başla çalışmakta ve öncelikle beldelerimize, Denizli’mize, ülkemize ve dünyaya hizmet etmektedir. Enstitümüzün özellikle Türk Cumhuriyetleri Üniversite ve enstitüleriyle, Kazakistan ile 2, Kırgızistan ile 5 ve Özbekistan ile 8 iş birliği, Erasmus ve iyi niyet anlaşmalarını yapması her zaman mümkün olabilir. Ancak bu anlaşmaların hayat bulması, oralardan gelen öğrencilerin eğitim dışındaki barınma ve iaşelerinin giderilmesi çok önemli bir faktördür. Bu noktada öğrencilere altyapı desteği sunan Müftü Arif Akşit ve Gaye Vakıflarımıza huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Türk Cumhuriyetlerindeki 70 yıllık Sovyet zulmünden sonra dinin tekrar yaşanır hale gelmesi, dini eğitimin önünün açılması, bu noktada enstitümüzün çok yerinde anlaşmalarla ve imkanlarla dinimizin doğru öğretilmesi noktasında gayretleri takdire şayandır. Amerikan Üniversitelerinin arkasında onları maddi olarak destekleyen vakıflar vardır. Bu vakıfların desteği ile üniversiteler çok hızlı yol almaktadır. Bu vesile ile İslami İlimler Enstitümüzün, bu iki vakıf sayesinde çok hızlı ilerleyeceğine inancım tamdır. Çünkü 11-13 Kasım 2022 Denizli’de ilk defa İnanç Sempozyumu, 19-20 Eylül 2023 Özbekistan Tarih Kurumu ile Ortak Tarih Çalıştayı, 27-28 Ekim 2023 2. Uluslararası Serahsi Sempozyumu, 1 Temmuz - 16 Ağustos 2024 İslami İlimler İhtisas Semineri gibi burada zikrettiklerimiz ve daha birçok küçük çaplı etkinliklere de ev sahibi olan enstitümüze sahip çıkacağımızı bildirmek isterim. Bu sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen her bir hocamıza ve personelimize teşekkür ederim. Bizlerin davetine icabet eden siz Değerli Haziruna tebliğleriyle sempozyuma katkı veren her hoca ve araştırmacımıza teşekkür ederim. Sempozyuma destek vererek bilimsel faaliyetlere çok ciddi katkı veren Müftü Arif Akşit ve Gaye Vakıflarımıza en derin şükranlarımı sunarım. Sempozyumumuz hayırlara vesile olsun.”
Yargıtay Onursal Başsavcısı Hasan Erbil yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Öncelikle ben Yatağanlıyım. Cevat hocam da annemle amca çocuğu ve dayımdır. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Evrenler ve Evliyalar yapıtına hoş geldiniz. İlim ve irfan yatağı olan Yatağan’da sizleri ağırlamak, sizleri aramızda görmek şahsım ve Yatağın halkının gurur ve mutluluk vermiştir. Teşriflerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Değerli katılımcılar, gelecek geçmişini bilenler tarafından korunur, inşa edilir ve ihya edilir. Yatağan tarih ve kültür sempozyumunu düzenleyen Pamukkale Üniversitesi Sayın Rektörü Ahmet Kutluhan’ı ve şahsımda yürekten kutluyorum. Bu tür bilimsel toplantılar, sempozyumlar geçmiş ve gelecek arasında köprü oluşturması bakımından ben şahsım çok önemsiyorum. Bu bakımdan Yatağan tarih ve kültür sempozyumu gelecek nesillere köprü olmasını öncelikle sizlerin daha sonra geleceğe inşa ve ihya etmesi bakımından çok önemlidir. Bu sempozyumun hayırlara vesile olmasını temenni eder, katılımlarınızdan dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.”
Denizli Milletvekili Ün: “Yatağan en özel beldelerden birisi belki de en özeli çünkü asırlar boyunca İslam’ın mührünü taşımış bir belde”
Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Denizli özel bir şehirdir, tarihin tüm dönemlerine baş yapıtlarıyla ev sahipliği yapmış bir şehir. Ama o şehrin içerisinde Yatağan en özel beldelerden birisi belki de en özeli çünkü asırlar boyunca İslam’ın mührünü taşımış bir belde. Gelecek nesillere, nice asırlara o medreseleriyle, şifahaneleriyle kandil yakmış adeta bir belde. Onun bugünlere taşınmasında, o ilhamın bugünlere taşınmasına vesile olan kıymetli hocalarımıza huzurlarınızda tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Osmanlı’dan öncede Osmanlı Dönemi’nde de ve şimdi de 100. yılını yaşadığımız Cumhuriyetimiz’de de bu kandilin yanmasına vesile olan kıymetli hocalarımıza, vakıflarımıza, enstitümüze, üniversitemize çok teşekkür ediyorum. İnşallah buradan çıkacak olan tebliğler uluslararası alandan beldemizin daha fazla tanıtımına, beldemizin geçmişinden ilham alacakların daha fazla istifade etmesine vesile olur diyor, hepinizi saygıyla ve hürmetle selamlıyorum.”
Denizli Milletvekili Tin: “Tarihten günümüze kadar da büyük katkılar sağlamış her alanda, hem bıçakçılık üretiminde ve kılıç sanatlarındaki yapmış olduğu göstermiş olduğu ustalıkla da tarihe yön vermiş bir bölgedir”
AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin gerçekleştirdiği konuşmada şunları kaydetti: “Ben de buranın bir evladıyım Ayazlıyım, Yatağanlıyım. Çok değerli Hocamın buradaki yakmış olduğu ateşin etrafında olmaktan ve onunla beraber memleketimize ilimize ve ilçemize hizmet etmekten de büyük onur duyuyorum. İnşallah bundan sonraki süreçte de hep birlikte daha güzel hizmetleri yapmaya devam edeceğiz. Yatağan, Yüreyil ve Ayaz ve Acıpayam Bölgelerimiz gerçekten çok değerli, gerçekten buraların insanı ülkemize büyük katkılar sağlayan Hocaları, Alimleri, Milletvekilleri, Rektörleri gerçekten çok değerli topluluklar. Tarihten günümüze kadar da büyük katkılar sağlamış her alanda, hem bıçakçılık üretiminde ve kılıç sanatlarındaki yapmış olduğu göstermiş olduğu ustalıkla da tarihe yön vermiş bir bölgedir. Bugünlere kadar gelmiş ve bundan sonraki süreçte de inşallah Yatağan kendi alanında bölgesel olarak da güzel çalışmaların altına imza atacaktır. Burada tabi Sayın Rektörümüzün emeklerine de teşekkür ediyoruz. İnşallah burada kurulacak olan sanayi sitesi için buranın ileri gelenleri ile devamlı irtibat halindeyiz. Bıçakçılık ile birlikte Yatağan’a büyük bir katkı sağlayacaktır. Hem ekonomik anlamda hem de tarihsel gelişiminde yeni nesillere aktarmak adına bizim için önem arz etmekte ve gençlerimize, gelecek nesillerimize bu mirası en iyi şekilde bırakmaktır. Dolasıyla, biz bölgemize bu çalışmaları, hizmetleri hep beraber buradaki vakıflarımızla, İslam Enstitümüzle, Üniversitemizle ve değerli büyüklerimizle birlikte yapacağız. Bugünkü sempozyumun yapılmasında emeği geçen Hocalarımız başta olmak üzere herkese çok teşekkür ederim. Cevat Hocamızın da çok güzel anılarını dinledik burada, hayatının bir anlamda zorlu dönemeçlerini gördük. Türkiye’nin aslında zorlu süreçleri de gözümüzün önüne bir anlamda gelmiş oldu. Dolayısı ile bugünlere geldik ve mutluyuz. İnşallah Türkiye olarak daha iyiye gideceğiz. Şunu da söylemeden geçemiyorum. Öncelikle yapılan terör saldırısını kınıyorum ve lanetliyorum. İnşallah Ülkemize, bir daha böyle kötü olayların gelmesini Rabbim engeller. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diler, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bu çalışmalarla birlikte ülkemizin aydınlanması daha ileriye gitmesini temenni ediyorum. Çok teşekkür ediyorum.”
Milletvekili Özkan: “Bir medeniyetin değeri tarihi zenginliğinden, köklü geçmişinden kendi gücünü alır”
AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan konuşmasında şunlara değindi: “Bugün burada kökümüz, medeniyet değerlerimiz üzerine inşa ettiğimiz tarih yolculuğumuza tanıklık ediyoruz. Böylesi köklü bir tarihe sahip olmak medeniyet birikimimizin adeta bir zincirin halkaları gibi geçmişten günümüze ve geleceğe serüvenine tanıklık ediyoruz. Bu çerçevede Gaye Vakfımıza ve bu sempozyumu inşasına, hayata geçmesine vesile olan Rektörümüze, değerli katılımcılarımıza yürekten şükranlarımızı sunuyoruz. Bir medeniyetin değeri tarihi zenginliğinden, köklü geçmişinden kendi gücünü alır. Bugün kıymetli hocamızın da ifade ettiği gibi Osman Efendi, Abdi Efendi, Sultan Alparslan'ın 1071’de açmış olduğu bu kapıdan coğrafyamıza giren gönül büyüklerimiz medeniyetimizin adeta mührünü başta Yatağan’da olmak üzere Balkanlarda ve gönül coğrafyamızda tarihimize nakşetti. Tabi gelenek her şeyin temelidir, baktığımız zaman şöyle bir geçmişe tarihiyle, medeniyetiyle güçlü bağını kuramamış medeniyetler bu coğrafyada barınamamış. Bizden önce burada 26 tane devlet kurulmuş, büyümüş sonra yok olmuş gitmiş. İşte hamdolsun kıyamete kadar gönül coğrafyamızda adaleti barışı ve huzuru inşa eden milletimiz inşallah bu coğrafyada bu değerler üzerine inşa ettiğimiz medeniyetimizde var olmaya devam edecek. Onun için bugün burada İslami İlimler Enstitüsü her ne kadar 2016 yılında kurulmuş olsa da biz bunun köklerini 14.- 15. yüzyıla kadar Osman Efendilerin, Abdi Efendilerin kurduğu 10 medreseye kadar dayandırıyoruz. Kıymetli hocamızın okumuş olduğu Kur’an-ı Kerim’de de ifade ettiği gibi ‘muhakkak ki yerde ve gökte gecenin ve gündüzün ardı ardına birbirini takip etmesinden akıl sahipleri için deliller vardır, onlar ayaktayken otururken uzanırken Allah’ı zikrederler ve o hikmeti ararlar’ buyuruyor. Bugün burada işte o hikmetin peşinde akıl sahiplerinin medeniyet kökleriyle yeniden buluşmak, yeniden güçlü medeniyetimizin insanlığın adalet, barış, hürriyet ve refah arayışında bütün insanlık için yeniden umudunun vesilesi olacak bu toplantıların hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, rabbim birliğimizi daim eylesin, ülkemizi medeniyet değerleriyle yeniden bütün dünyadan aydınlık bir geleceğe vesile olmasını bizlere nasip eylesin. Ülkemizi ve milletimizi her türlü düşmanlıktan, her türlü görünür görünmez beladan, terörden muhafaza eylesin. Yolumuz açık geleceğimiz aydınlık olsun diyor, sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.”
Önceki Dönem TBMM Başkanı Şentop: “Savunma Sanayi alanında tarihi bakımından çok önemli bir yerdeyiz Yatağan’dayız. Hain terör saldırısını burada tekrar lanetlemek istiyorum.”
Önceki dönem TBMM Başkanı Mustafa Şentop gerçekleştirdiği konuşmada şunları kaydetti: “Burada tarihin kültürel araştırmalarına tekniklere inilecek olan ki büyük kapsamda bir toplantıda burada bulunmaktan, sizlerle beraber olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Pamukkale Üniversitesi İslami İlimler Enstitüsü ile Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ve Gaye Vakfının iş birliğiyle hazırlanan bu sempozyumun hayırlara vesile olması üzerine Allah’tan niyaz ediyorum. Savunma Sanayi alanında tarihi bakımından çok önemli bir yerdeyiz Yatağan’dayız. Hain terör saldırısını burada tekrar lanetlemek istiyorum. Bu terör saldırısı PKK bölücü terör örgütünün elemanlarının yaptığı tespit edildiği ama şüphesiz Türkiye, insanlığın sanayi alanındaki kaydettiği gelişmeleri dikkate aldığımızda ve coğrafyamızda dünyadaki son zamanlardaki gelişmeleri dikkate aldığımızda bu şekildeki bir saldırının başka anlamlarda ve iş birliği içinde başka unsurların da olaya dahil olduğunu inkâr edilmesi mümkün değil. Türkiye savunma sanayi alanındaki gayretlerini, çalışmalarına büyük bir kararlılıkla ve süratle sürdürecek inşallah. Bu konuda hem başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere gayret gösteren bütün arkadaşlarımız ve TUSAŞ’ta gördüğümüz orada çalışan en küçük memurundan, işçisinden, mühendisine kadar herkesin bu konudaki kararlılığını ve büyük hedeflere nasıl kilitlenmiş olduğunu müşahede ettik. Bu konuda Türkiye yoluna süratle devam edecektir.”
Şentop: “Yatağan ismi savunma sanayinin uzun yüzyıllar en önemli araçlarından biri olan ve bir kılıç modeli olarak da ismini alan Yatağan kılıcı, Yatağan ismi zaten o kılıcı ifade ediyor.”
Şentop, Yatağan’la ilgili birkaç noktanın altını çizerek konuşmasına devam etti: “Yatağan 1090 tarihinden itibaren istikrarlı bir Müslüman beldesi. Kazıkbeli Savaşı’ndan itibaren buralarda istikrarlı bir düzen kurulmuş ve orayı hakimiyet altına almak ve düzenlemek için gönderilen Osman Bey daha sonra Yatağan Baba olarak tanınan alışkanlığın burada faaliyetlerini gerçekleştirmiş. Türklerin bir yeri yurt edinme anlamında kullandığı yapıt kelimesinden geldiğine dair bazı değerlendirmeler var. Yatağan ismi daha önce korunmuş malum yakın bir yerde Muğla’daki Yatağan var, Yatağan ve buna benzeyen birçok isim buna yakın isimler gerek Türkiye’de Anadolu’da gerekse Orta Asya’da birçok yerde kullanılmaktadır. Daha sonra o Yatağan ismi savunma sanayinin uzun yüzyıllar en önemli araçlarından biri olan ve bir kılıç modeli olarak da ismini alan Yatağan kılıcı, Yatağan ismi zaten o kılıcı ifade ediyor. Yatağan isminde isimlendirilmiş bölgede üretilen bir kılıç olması hasebiyle 15. yüzyıldan itibaren aslında Osmanlı hakimiyeti 1429’dan itibaren bölgede gerçekleşiyor ama İstanbul’un fethinde gerek bu kılıcın gerekse barutla Osmanlı fethine İstanbul fethine destekler verildiğini bir bölgeden biliyoruz. Bununla ilgili birçok teşviklerin de savunma sanayi alanında yüzyıllardır Yatağan’a Osmanlı Devleti zamanında aktarıldığını da biliyoruz. Kanuni Sultan Süleyman için yapılan Ahmet Tekelü Bey'in kılıcı her nedense New York’ta Metropolitan Müzesi’nde sergileniyor. Ama belli ki Kanuni Sultan Süleyman dahil olmak üzere birçok Osmanlı Padişahının savaşlarda kullanmış olduğu kılıçlarda bir vefa modeli kılıçlar olmuş, şüphesiz Yeniçerililerin kullandığı silahlardan da en önemlisi muhtemelen 19. yüzyıl sonlarına kadar kullanılmış özel bir kılıç olduğu bir yerde bir bölgedeyiz. Tabii sadece bundan ibaret değil, Yatağan yetiştirdiği önemli şahsiyetlerle de Denizli’nin ve Türkiye’nin tarihine bugünlere hizmet etmiştir. Akşit, hem hekim hem siyasetçi olarak bölgeye Yatağan’a, Türkiye’ye hizmet etmiştir. Demokrat Partinin önemli milletvekillerinden merhum Menderes’in arkadaşlarımdan biri ve 27 Mayıs 1960 darbesi sonrası yapılan yargılamalarda verilen 15 idam kararından bir tanesi de Baha Akşit için verilmiştir. Daha sonra bunun müebbette çevrildiğini biliyoruz. Kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz. Prof. Dr. Cevat Akşit Hocamız hem İlahiyat alanındaki çalışmalarıyla ama hem de dini rehberliği ile öncülüğüyle Türkiye’ye büyük hizmetleri olan birisi bizim hemşerimiz sayılır, yaz aylarında Tekirdağ’da misafir ediyoruz kendisini. Kendisinin bizim kişisel olarak hayatımıza da çok büyük etkileri vardır. Yine bir başka hocamız Prof. Tuncer Baykara Hocamız. Onun da bölge tarihi başta olmak üzere Osmanlı tarihiyle ilgili yapmış olduğu çalışmalar çok kıymetlidir, çok önemlidir. O da bir Yatağanlı ben kendisinin taşra yönetimi üzerine yazmış olduğu eserlerden çok istifade ettim, benim çalışma alanım esas hukuk tarihidir. Doktora tezim yüksek mahkeme olarak kazaskerlik üzerineydi dolayısıyla klasiklerine dolayısıyla taşra yönetimi üzerine yazmış olduğu makaleler, kitaplar istifade ettiğim metinlerdi. Değerli arkadaşlar tabi buna benzeyen şeyleri çok daha detaylı olarak Hocalarımız burada anlatacaklar. Ben 35’in üzerinde yanlış saymadıysam, 37 tekniğinin bulunmuş olduğu bu sempozyumun Yatağan için, Denizli için, Pamukkale Üniversitemize hayırlı olmasını cenabı haktan niyaz ediyorum. Emeği geçen herkese tekrar başta İslami İlimler Enstitüsü, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ve Gaye Vakfı olmak üzere bütün herkese huzurlarınızda teşekkür ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
Açılış konuşmalarının ardından Yatağan Tarihi ve Coğrafyası başlıklı ilk oturum, PAÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Şimşek başkanlığında gerçekleştirildi. Oturumda, Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Oruç Baykara’nın Yatağan’ın (Denizli) Coğrafyası: Coğrafyanın Tarih ve Kültür Üzerine Etkisi başlıklı konuşması, Prof. Dr. Bilal Söğüt’ün, Yatağan ve Çevresinin Eski Zamanları: Türk Öncesi başlıklı konuşması ve Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Murat Tarhan’ın, Kazanes Vadisi’nde (Acıpayam Ovası) Demir Çağı Öncesi Yerleşik Toplumlara Dair başlıklı konuşması yer aldı.
Üç gün sürecek Uluslararası Denizli Yatağan Tarih ve Kültür Sempozyumu kapsamında, iki özel oturum ve değerlendirme oturumu ile toplamda 10 oturumda gerçekleştirilecek. Oturum başlıkları; Yatağan Tarihi ve Coğrafyası, Yatağanlı İlim Adamları, Yatağan’da Eğitim ve Kültür, Türk Döneminde Yatağan Tarihi, Dil Edebiyat ve Kültür, İslami İlimler Enstitüsü Kütüphanesi’nde Bulunan Yazma Eserler-I, İslami İlimler Enstitüsü Kütüphanesi’nde Bulunan Yazma Eserler-II, Yatağan’da Kültür, Zanaat, Sanat ve Yaşam Özel Oturumu, Değerlendirme Oturumu olarak gerçekleştirilecek olup ayrıca sempozyum kapsamında Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın tarafından Kur’an ve Bilim Konferansı Özel Oturumu ile TEİ Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit’in Teknolojinin Milli Savunma İçin Önemi başlıklı konferansı da konuklarla buluşturulacak.
Sempozyuma ait detaylı programa https://www.pau.edu.tr/islamiilimler/tr/sayfa/denizli-yatagan-history-and-culture-symposium-2024-summary-presentation-booklet linki üzerinden ulaşabilirsiniz.