KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, PAÜ’de ‘KKTC’nin Türk Dünyası İçindeki Stratejik Önemi’ Konulu Bir Konferans Verdi

27.12.2023

Bir dizi program ve Pamukkale Üniversitesi’nde (PAÜ) ‘KKTC’nin Türk Dünyası İçindeki Stratejik Önemi’ konulu bir konferans gerçekleştirmek üzere Denizli’ye gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Denizli il protokolü ile birlikte Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan tarafından karşılandı.

Denizli Anemon Otel’de Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ve Denizli protokol üyeleri tarafından ağırlanan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar burada Denizli protokolü ile birlikte Denizli programı öncesi kısa bir değerlendirmede bulundular.

Konferans öncesi KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Denizli protokolü ile birlikte Irak’ın kuzeyinde bölücü terör örgütü mensubu teröristler ile çıkan çatışmada şehit olan Denizlili kahraman asker P. Uzm. Çvş. Mehmet Serinkan’ın cenaze törenine katılarak, şehit ailesine ve yakınlarına baş sağlığı ve sabırlar dilediler.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın konuk edildiği, Pamukkale Üniversitesi Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşen ‘KKTC’nin Türk Dünyası İçindeki Stratejik Önemi’ başlıklı konferans saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.

Açılış konuşmaları ile devam eden programda ilk olarak Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan bir konuşma gerçekleştirdi.

Rektör Kutluhan: “Pamukkale Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanındadır yanında kalacaktır.”

Programın açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan şunları dile getirdi: “Sayın Cumhurbaşkanım; 19 Fakültesi, 17 Meslek Yüksekokulu, 50 bin öğrencisi olan Pamukkale Üniversitemize ziyaretiniz tüm öğrencilerimizi idari ve akademik personelimizi sevince boğmuştur. Sizlere çok teşekkür ediyorum. Pamukkale Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanındadır yanında kalacaktır. Sizlerle sevinir sizlerle üzülürüz. Dünyada KKTC’nin tanınması en doğal hakkınız hakkımızdır. İnşallah bu tanınmayı bizlere görmek nasip olur. 1974 Kıbrıs Barış Harekatımızda çocukluk dönemizde gerçekleşti hafızalarımızda canlılığını koruyor. Ancak şahsım Kıbrıs Barış Harekâtı ile ilgili olarak unutamadığım ve hafızamda koruduğum ‘Yaslı Gittim, Şen Geldim’ Marşı’dır. Yatılı ortaokuldayım. Müzik dersinde flüt çalıyoruz. Ben flüt çalmayı başaramadım. Hoca sınıfta kalacağımı söyledi. Ben hocam marşın notalarını ezberledim söylesem olur mu dedim. Aferin dedi ve geçtik. Türk askeri Kıbrıs’a barışı getirdi. Ona yazılan marş beni sınıfta kalmaktan kurtardı. Bugüne kadar şehit olmuş tüm askerlerimize Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına gani gani rahmet diliyorum. Halen sınır ötesinde terörle mücadele eden bu topraklarda bağımsız kalmamızı sağlayan silahlı kuvvetlerimizin tüm mensuplarına güç kuvvet diliyorum. Bugün defnettiğimiz şehidimizle beraber Pençe Kilit Operasyonlarında şehit düşen tüm Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet dilerim mekanları cennet olsun. Saygılarımla”

Açılış konuşmalarının ardından program KKTC’nin 1968’den günümüze kadar geçen süre içinde yaşadıkları olaylar ile yaşanan sosyal ve siyasal gelişmeleri anlatan kısa bir video gösterimi ile devam etti. Video gösteriminin ardından KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ‘KKTC’nin Türk Dünyası İçindeki Stratejik Önemi’ başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Bu mücadele verilmeseydi eğer Kıbrıs’ta fedakârlıklar yapılmasaydı, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı olmasaydı o bedeller o fedakârlıklar yapılmasaydı Kuzey Kıbrıs açık ve net bir Yunan Adası olurdu.”

"KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Sayın Valim, değerli Belediye Başkanım, değerli Rektör, çok değerli milletvekillerim, çok değerli akademisyenler, çok değerli öğrenciler, sayın gaziler, sayın basın mensupları bugün Denizli’de bulunmaktan büyük bir memnuniyet içerisindeyim. Bugün tabii şehidimizin töreni vardı. Bu cenaze törenine katılarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak ailesiyle taziyelerimi ifade ettim. Son Pençe Kilit operasyonlarında hayatını kaybeden tüm Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet dilerim. Ailelerine, yakınlarına, sevenlerine Türk Silahlı kuvvetlerine ve Türk milletine başsağlığı dilerim. Böyle bir acıyı birlikte yaşadık. Bu hafta itibariyle Kıbrıs Türk halkının da 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası olarak her yıl çeşitli farklı törenlerle 60 yıl önce 1963’lerde 1965’lerde o yıllarda katledilen Kıbrıs Türklerinin de anma törenidir. Bugün bu cenaze töreni Denizli Tavas’ta tabii Tavas denince de akla İbrahim Karamanoğlu Albayımız Kıbrıs Barış Harekâtının ilk günlerinde 20-21 Temmuz’u bağlayan gecede şehit düşmüş ve bizlerin kalbinde müstesna bir yer olan komutanlarımızdan bir tanesidir. Kendisinin kabri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Girne bölgesinde şu anda adını Karamanoğlu verdiğimiz o bölgede tabii bir müze eşliğinde yatmaktadır. Kendisine de buradan bir kez daha rahmet diliyorum. İbrahim Karaman Albayımızın da mekânı cennet olsun, ruhu şad olsun. Tabii bugün neden buradayız. Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan Hocamız beni buraya davet ettikleri için ve böylesine yoğun bir katılımla beni karşıladığınız için hepinize çok teşekkür ediyorum. Kıbrıs meselesi millet meselesidir. Kıbrıs meselesi hiç de hafife alınacak bir mesele değildir. Son 50 yılda çok şeyler değişmiştir tabii çok gelişmeler olmuştur. Bir üniversite ortamında çok değerli öğrencilerimize bunları anlatırken elbette Kıbrıs’ın Türkiye için ne kadar önemli olduğunu söylemeye herhalde gerek yoktur. Çünkü haritaya baktığınızda öyle olursunuz ki Türkiye’yi burnunun dibinde sabah Girne’de kalktığınızda Torosları görebilirsiniz bu tarafa baktığımızda Beşparmak dağlarını görebilirsiniz. Türkiye’nin bir parçası gibi ve milli birlik ve beraberlikte hem ulusal ve milliyetçi çıkarları ve menfaatleri hem mavi vatanda dediğinizde Kuzey Kıbrıs hükümetinin kendi deniz yetki alanlarında kendi ekonominin hazır bölge haklarıyla kendi kara suları ile kendi kıta sağlığı ile bunlar hep ayrı farklı kavramlardır. Bütün bunlarla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti iş birliği bizlere mavi vatanda çok daha fazla büyük bir alanda hak hukuk ve inşallah ilerde doğal kaynaklar gibi konularda zenginlik ve güvenlik boyutları ile jeostratejik, jeopolitik anlamda bütün dünyadaki küresel taşların yerinden oynaması ve bu kritik bölgede milletimize Türkiye Cumhuriyetimize ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine çok daha büyük bir yaşam alanı kazandırmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan büyük gayretleriyle bizlerin oraya o statü ile girebilmesi yer alması ve kendilerine yaptığımız çeşit farklı toplantılarda ve değerlendirmede biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bütün Türk dünyasını en güneyindeki bir Türk devleti olarak temsilcisi olduğumuzu ve bütün Türk dünyasının Akdeniz’e açılan bir penceresi olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kendi yerini ulusal üzerimize yerini her geçen gün daha da kurumsallaşarak ve kökleşerek yerini almaktadır. Eğer bu mücadele verilmeseydi, Kıbrıs’ta fedakârlıklar yapılmasaydı, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı olmasaydı o bedeller o fedakârlıklar yapılmasaydı Kuzey Kıbrıs açık ve net bir Yunan Adası olurdu. Bizim mücadelemiz hiç de kolay olmamıştır zahmetli bir mücadele olmuştur. Halkımız da aynı şekilde Kıbrıs’ta bir uzlaşım olamadığı için her ne kadar da 20 Temmuz 1974’ten sonra barış huzur ve güvenlik içerisinde yolumuza devam ettiysek de her ne kadar da gerçekten ekonomik bakımdan da Kıbrıs’ın çevresi değişmesine rağmen Kıbrıs çok daha iyi günlere kavuşmasına rağmen uluslararası toplum baskısı her zaman Kıbrıs Türkü için bir sıkıntı olmuştur. Geçmiş geçmiştir, biz geleceğe bakmak durumundayız.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Kıbrıs hepimiz için davanın ötesinde milli bir değerdir onun için bu milli değeri sonuna kadar korumak, milli değeri yüceltmek, milli değerde istiklali ve istikbali yücelterek gelecek nesillerin sahip çıkmaları gereken ulusal bir meseledir.”

"Ana vatan Türkiye Cumhuriyeti eskiye göre çok daha güçlü milli savunma sanayisini yaptıklarıyla başarıları ile ordusuyla, kuvvetleriyle ve Türkiye’nin kendisinin ekonomik potansiyeline ve elbette artık küresel dengelerin fevkalade değişmiştir. Bir Ukrayna savaşında yaşananlar bir de Filistin’de yaşananlar bu Suriye’de yaşananlar Irak’ta yaşananlar büyük çevreye baktığımızda neyi görüyoruz? Türkiye Cumhuriyeti asla Kıbrıs’tan vazgeçmez vazgeçmeyecektir. Bir Kıbrıs Türkü kardeşi olarak bunları samimiyetle size söylüyorum. Kıbrıs Türkü dediğimizde anlattığım 1571’de Anadolu oraya gidip yerleşen geleceğini orada gören daha sonra yaşadıklarımıza bir kısmınız geri Anadolu’ya 1920-1930’lu yıllarda o mücadele yıllarımızda bir kısmımız İngiltere, Avustralya oralara kadar göç etmiş ve dolayısıyla dünyanın çeşitli farklı ülkelerin de yine Kıbrıs Türkü olarak mücadelesinden ve memleketine bağlı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sevdalısı Türk milletine bağlı bütün dünyadaki Kıbrıs Türklerinin özlemi ve hep hedefi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin tanınmasıdır. Bu yönde büyük bir seferberlik vardır. Dünyanın neresinde olursa olsun her bir Kıbrıslı Türk kendi ülkesi için kendi memleketi için birer fahri etki olarak her buldukları ortamlarla bizim devletimizin güzel şeylerini vermektedirler. İnşallah o gün gelecektir. Çünkü bizim ondan başka bir alternatifimiz yoktur bizim oradaki bekamız, varlığımız ve geleceğimiz elbette ifade ettiğim gibi Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte olabilir. Türkiye’nin desteği bizler için çok kıymetli ve değerlidir ve Türkiye’nin kendi mavi vatandaki göklerde, hava sahasında, Fıratlarında güvenliği milli çıkarları ulusal beklentileri çok evvelden beri Kıbrıs’tan geçmektedir. Dolayısıyla Kıbrıs hepimiz için davanın ötesinde milli bir değerdir onun için bu milli değeri sonuna kadar korumak, milli değeri yüceltmek, milli değerde istiklali ve istikbali yücelterek gelecek nesillerin sahip çıkmaları gereken ulusal bir meseledir. Onun için gençlerimize bir kez daha güvendiğimi ifade etmek istiyorum. İyi ki varsınız, iyi ki böylesine milletin evlatları olarak ve Kıbrıs’taki sizlerin kardeşleri olarak sizlerle ayrılmaz ve kopmaz bağlarımızla bunları geleceğe taşımak en büyük temennimiz en büyük gelecek sizleri en kalbi duygularımla buradan selamlıyorum. Sizlere başarılar diliyorum.”

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Biz vefalı insanlar olarak şehitlerimizi ne unuturuz ne de unuttururuz. Onlar her zaman bizlerin kalbinde müstesna yerini koruyacaklardır.”

“Pamukkale Üniversitesine bir kez daha beni buraya davet ettiği için teşekkür ediyorum. Bir kez daha bugün defnettiğimiz şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesine, yakınlarına, Türk silahlı kuvvetlerine baş sağlığı diliyorum. Bir kez daha Kıbrıs Barış Harekâtında her türlü tehlikeyi göze alarak Kıbrıs’a çıkartma için seferber olan oraya çıkan ve bugün karşımda beni dinleyen tüm gazilerimi selamlıyorum. Sizlere sağlık, sıhhat ve mutluluk diliyorum. Kıbrıs’ta şehit düşen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Onlarında ailelerine buradan bugün Denizli’den sabırlar diliyorum. Biz vefalı insanlar olarak şehitlerimizi ne unuturuz ne de unuttururuz. Onlar her zaman bizlerin kalbinde müstesna yerini koruyacaklardır. İşte bu duygularla, bu heyecanla, bu milli değerlerle, geleceğimizi inşa ederken bizlerin birlik ve beraberliği aramızdaki bağların kutsallığı bizleri geleceğe taşıyor. Bu değerleri bu derece herkes sahip çıkmak ve gelecekte daha güçlü bir Türkiye Cumhuriyetiyle daha güçlü bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetiyle var olmak hepimizin temennisidir. Bu duygularla sizleri selamlıyorum.”

Konferansın sonunda Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a günün anlam ve önemine dair Damascus Çeliğinden yapılan Yatağan Palası hediye edildi. Ayrıca, Karadağ’da düzenlenen Kadınlar Goalball Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Milli Takım Sporcuları arasında yer alan PAÜ Öğrencileri; Şeydanur Kaplan ve Berfin Altan’a hediye takdimi KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan tarafından yapıldı.

Konferans programının ardından KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ve beraberindeki heyet ile birlikte Pamukkale Üniversitesi Kınıklı Merkez Kampüsündeki yeşillik alanda barışın simgesi olan zeytin ağacı dikimi gerçekleştirdiler. Daha sonra ise Pamukkale Üniversitesi Şehitler Anıtı’nı ziyaret eden heyet burada gerçekleştirilen bayrak töreni ile göndere KKTC bayrağı çekti. Bayrak töreni sonunda ise Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a günün anısına hediye takdiminde bulundu.

Anıt ziyaretinin ardından Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan tarafından Rektörlük Makamında ağırlanan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar burada Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ile birlikte bir süre sohbet etti. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ayrıca günün anlam ve önemine ilişkin Rektörlük Anı Defterini de imzaladı.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Denizli ziyaret programı kapsamında ayrıca Denizli protokolü ile birlikte; Denizli Teleferik ve Bağbaşı Yaylası ziyareti ve ardından ‘Gaziler İle Buluşma’ programına katıldı. Programın devamında ise Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, il protokol üyeleri; KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı Denizli iş dünyası ile buluşturan, Denizli Büyükşehir Belediyesi, AYSİAD Denizli ve Ekoavrasya Vakfı ev sahipliğinde gerçekleşen akşam yemeği programında bir araya geldi. Programın en sonunda KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Denizli protokolü ile birlikte Denizli Büyükşehir Belediyesi Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’ni ziyaret ederek incelemelerde bulundular, sahnelenen zeybek gösterisini izlediler.

İlgili Haberler