İlki Denizli AYDEM Fen Lisesi öğrencileri ile gerçekleştirilen PAÜ Mesleki Kariyer Topluluğu tarafından başlatılan “Mesleğini Seç” projesinin ikinci buluşması İbrahim Cinkaya Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri ile yapıldı.

Etkinliğe; Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ile birlikte Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Kabakçı Karadeniz, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Coşkun ve İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Beyazıt ve PAÜ Mesleki Kariyer Topluluğu Danışmanı Doç. Dr. Fatih Akçay ile topluluk üyesi öğrenciler katıldı.

Denizli İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Emre Çalışkan programın açılışında yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “Bugün çok kıymetli bir ana şahitlik ediyoruz çünkü Denizli eğitim noktasında gerçekten parmakla gösterilen iller arasında geliyor. Sayın Rektörüm, göstermiş olduğunuz nezakete, Pamukkale Üniversitesi’nin kapılarını sonuna kadar Milli Eğitim camiamıza açmanıza, bugün de kıymetli vaktinizden ayırarak öğrencilerimizle bir araya gelmenize ayı ayrı teşekkür ediyoruz.”

Programın devamında, PAÜ Mesleki Kariyer Topluluğu Öğrencisi Dilek Türkkan; Pamukkale Üniversitesi’nin sosyal, kültürel ve sportif faaliyet ve imkânlarını, TEKNOFEST Takımları ve başarılarını, PAÜ bünyesindeki öğrenci toplulukları ve gerçekleştirdikleri etkinlikleri İbrahim Cinkaya Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerine anlattı.

Rektör Kutluhan Dekanlar İle Birlikte Liseli Öğrencilere PAÜ’nün Öne Çıkan Özelliklerini Anlattı

Söyleşinin konukları olarak Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ile birlikte Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Kabakçı Karadeniz, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Coşkun ve İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Beyazıt yer aldı.

Rektör Kutluhan: “Kendinize günlük hedefler koyun. Bunu yaparsanız çok verimli sonuçlar alabilirsiniz. Sizler için şimdi çalışma zamanı.”

Sözlerine kendisini tanıtarak, öğrencilik yıllarını ve üniversite sınavına hazırlık sürecini anlatarak başlayan Rektör Prof. Ahmet Kutluhan sosyal bilimler ile tanışmasının Rektörlük görevi ile başladığını ifade etti. Rektör Kutluhan konuşmasını: “Sosyal bilimler hayatımızda en önemli yeri teşkil ettiği halde bizim kuşağımız sadece fen bilimlerinin önemli olduğunu sanıyor. Fen bilimciler arabayı yaptılar ama sosyal bilimciler arabayı kullanıyor. Fen bilimciler şimdi şu yarışa da girdiler yapay zekâyı buldular ve şoförün yerine kimseyi oturtmak istemiyorlar. Fakat asıl konu sosyal bilimlerin çok önemli olmasına rağmen ülkemizde bu alanın biraz zayıf bırakıldığını görüyorum. Bunu size şöyle ispatlayabilirim. Bilimsel Araştırma Projeleri ismi ile üniversitelerin kendi içinde araştırma projelerine destek sağladığı merkezleri var. Bu ofis araştırmacılara maddi destek sağlıyor. Bunun da bir komisyonu var. Ben, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde iken bu komisyonun başında görevliydim. Komisyon üyeleri hep fenciydi. Dedim, Rektör Hocam bu olmaz. Farklı alanlardan hocalarımızı komisyonda görevlendirdik. Araştırma ve geliştirme sadece fen bilimlerinde varmış gibi algılanıyor ama burada da aynı şekilde sosyal bilimler alanındaki hocalarımızdan çok çalışma çıkartmalarını bekliyoruz. Bir insan hayatı ortalama 80 yıl olarak düşünürsek, bunun geçen 60 yılı bilinçli yani ne yaptığınızı biliyorsunuz. Bir yılı yok sayacaksınız yani ben bu sene üniversite sınavlarına çalışıyorum. Bu bir yıl ben oyalanmayayım, bizim köyde bir tabir vardır, aylak aylak gezmeyeyim yani boş işlerle uğraşmayayım. Ben bu sene tüm zamanımı kendim arttırarak ve kendimden harcayarak bu seneyi feda edeyim. Bunu yaparsanız çok verimli sonuçlar alabilirsiniz. Sizler için şimdi çalışma zamanı. Şu anda en büyük engeliniz sosyal medya araçları, bu araçları bir yıllığına bırakabilirsiniz. Bir yılınızı yok saymaya var mısınız gençler?” şeklinde soru sorarak sürdürdü.

Rektör Kutluhan: “‘Hedef belli sıralama ilk elli’ şeklinde diyelim mi gençler?”

Konuşmasının devamında öğrencilere tavsiyelerde bulunan Rektör Kutluhan şunları ifade etti: “Şimdi bizim üniversiteye hazırlandığımız yıllarda kaynaklar çok sınırlıydı, şimdi artık kaynaklar çok fazla. Bir soruyu çözmeden onu anlamadan bırakmazdım ben. Sonuç itibariyle soru çözme, o metodu uygun bir şekilde ortalama günlük 20 soru çözme hedefi koyabilirsiniz mesela kendinize. Çünkü hedefi koymanız gerekiyor kendinize arkadaşlar. Örneğin ben bugün bir ameliyat yaptım. Ameliyatta kimler var? Ben varım, doçent bir hocamız var 3-4 tane asistanımız var. Ben ameliyat konusunu, ameliyat edilecek bölgeyi ve şeklini, dikkat edilmesi gereken hususları nasıl öğrenebilirim? Bunları öğrencilerimize ameliyatları hep birlikte gerçekleştirerek öğretmeye çalışıyoruz. Ben uzman doktorluk yıllarımda şu soruyu sordum kendime: benim eksiğim ne? Bir insan eksiğini kendisi görmesi lazım. Daha yukarılara çıkmak için de o eksiği görüp ilerlemek gerekir bana göre. ‘Hedef belli sıralama ilk 50’ şeklinde diyelim değil mi gençler?”

Dekan Karadeniz: “PAÜ Hukuk Fakültesi’nin yüzde yirmi beşi Denizlili yani her dört öğrencimizden birisi Denizlili.”

Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Kabakçı Karadeniz yaptığı konuşmada şunları aktardı: “Sizin ne istediğinizi bilmeniz gerçekten çok önemli bence. Bu arada önceki mezunlarınızdan 12 tanesi bizde, Hukuk Fakültesi’nde öğrencilik yapmış, mezun olanlarınız da var. Pamukkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi sekiz yıldır öğrenci alıyor. Ne istediğini bilmek çok önemli, mesela benim sadece pişmanlığım şöyle, İzmirliyim ben. İzmir’de doğdum büyüdüm ve sadece 9 Eylül Üniversitesi hedefim vardı. Şimdi öğrenci olsam, farklı bir ilde okumak isteyebilirdim. O yüzden lisans yüksek lisansımı İzmir’de okudum, doktorayı Ankara’da Hacettepe’de okudum. Farklı şehirde okumak da güzel, ama şunu görüyorum ben öğrencilerden, Pamukkale Hukuk Fakültesinin yüzde yirmi beşi Denizlili yani her dört öğrencimizden birisi Denizlili. Bazen Hacettepe’den doktora hocalarım geliyor, kampüste gezerken inanamıyorlar. Diyorlar ki ‘ben bu kadar güzel kampüs görmedim’. Gerçekten Denizli’de okuyan arkadaşlarınız Denizli’de kaldıkları, başka şehre gitmedikleri için çok mutlular. Çünkü diledikleri bir kampüste okuyorlar ve çok güzel bir kampüs. Hukuk Fakültesi de kampüsün içerisinde, yeni binası da yapılıyor. Şu anda yine dört amfiyi kullanıyoruz, imkânlarımız güzel. Hukuk Fakültemizin kendine ait bir binası da yapılıyor, bitecek yakında. Sizleri orada görmek isteriz. Lise yılları önemli, gerçekten bu lise son hepimizin en sancılı yılı çünkü hem gezmek istiyorsunuz gençsiniz. Rektör hocama o kadar çok katılıyorum ki, bazı şeylerden feragat etmek gerekiyor, bazı şeyleri elde etmek için. 17-18’li yaşlar gerçekten çok önemli ama dişinizi sıktığınızda önünüzde güzel bir ömür var. O yüzden burada Rektör Hocama çok katılıyorum. Bu sene biraz böyle dişimizi sıkalım, 11. sınıftaysanız bir buçuk yıl dişimizi sıkalım. Okulunuzun başarısının oranı gerçekten çok yüksek. Hukuk Fakültesi de bu sene itibariyle 125 bin ile kapatıyordu, artık 100 bin ile kapatıyor. İlk 100 bine girdiğinizde istediğiniz hukuk fakültesini tercih edebiliyorsunuz.”

Dekan Beyazıt: “Fakültemizde kapılarımız öğrencilerimize ardına kadar açıktır. Öğrencilerimiz bizimle çok kolay bir şekilde temas edebilirler.”

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Yasemin Beyazıt yaptığı konuşmada şunları belirtti: Evet, çok hızlı bir değişimin ve dönüşümün içindeyiz. Ama her şeyin merkezinde insan var. Dolayısıyla, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nin her bölümü insanı odağına alıyor. İnsanın duygularını, düşüncelerini, sanat anlayışını, geçmişini, bugününü. Biz insanların her şeyini incelemeye çalışıyoruz. Modernite ve postmoderniteyle birlikte insanlar doğadan uzaklaştıkça ve kalabalık şehir hayatı, evlerin ve ekranların içinde dönen bir hayatla insanların problemleri çok artı. Bizim fakültemizin bünyesinde bulunan bölümlerimiz bunları anlamaya çalışıyor. Bilimlere baktığımız zaman maddeyi inceleyenler ve manayı inceleyenler olmak üzere iki kategori söz konusu. Madde tabi ki olmaz ama manasız hiçbir şey olmaz. Sizler manayı inceleyecekseniz. O yüzden siz insanı, bugünü, geleceği, geçmişi, bütün alanlarına hâkim olup geleceğe yön vereceksiniz. Aslında nereden geldiğimiz önemli ama ben meslek seçerken şuna dikkat etmenizi istiyorum. Para kazanmak önemli. Gelir durumu önemli. Ama hayatımızın çok büyük bir kısmı işimizde geçiyor. Sizi mutlu edecek ve kendinizi gerçekleştirebileceğiniz, verimli hissedebileceğiniz bölümler seçin. Hangi bölümü okuduğunuzun, nerede okuduğunuzun çok önemi yok.  Sizin nasıl öğrenciler olduğunuzun, sizin ne kadar farkındalığınızın olduğu çok önemli. İnsanın eğitimi sadece bu fakültelerde, bölümlerde olmuyor. Artık her şey dijital ortamlarda var. İnsanın farkındalığının yüksek olması önemli. O kadar çok materyalimiz var ki kendimizi geliştirmemiz, ilerletmemiz çok önemli. Eğitim açısından çok fırsatlar olduğu bir çağda yaşıyoruz. Şunu da özellikle söylemek istiyorum. Gençler içerisinde çok fazla yurt dışına gitmek isteyenler, bu ülkeyi terk etmek isteyenler var. Gençler bu vatan bizim. Bu ülke bizim. Evet, eğitim için gidebilirsiniz. Burada da çok güzel eğitimler alırsınız. Ama o kazanımlarımızın bu ülkeye dönmesi gerekiyor. Bizim ülke olarak bilime daha çok destek vermemiz gerekiyor. Bizim de öğretim üyeleri olarak bu konuda daha çok çalışmamız, sizleri daha çok aydınlatmamız gerekiyor. İbn-i Sina der ki: ‘Bilim rağbet görmediği yerden göç eder.’ Bizim bunu tersine çevirmemiz lazım.  Bugün, Türkiye ne yapacak? diyen o kadar etrafımızda çok ülke ve devlet var ki. Dolayısıyla bunları biz şekillendireceğiz. Sizler, sosyal bilimciler şekillendireceksiniz. Bugünün insanının problemi, Türkiye’nin, Türk insanının problemini, bu topraklarda yaşayan insanların problemlerini hep birlikte çözmeye çalışacağız. Meslek seçiminin çok önemli olduğunu düşünüyorum.  Gerçekten kendinizi nerede görmek istiyorsunuz? Hangi işi yaparsanız mutlu olursunuz? Bunları çok iyi düşünün. Ailenizden de görüşler alın. Sizler kendinizi tanıdığınızı düşünürsünüz ama sizi en çok anneniz, babanız, kardeşleriniz çok iyi tanır. Biraz onların gözünden kendinize bakın ve ona göre bir meslek seçiminde bulunun. Bizim fakültemizde 12 bölümümüz var. Dil bölümlerimiz, Tarih ve Felsefe alanları olmak üzere üç ana gruba ayırabiliriz. Dil bölümlerimiz: Fransız Dili ve Edebiyatı, İngiliz Dili ve Edebiyatı, Türk Dili ve Edebiyatı ve Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları. Tarih ve mekânı anlamamızı sağlayan bölümlerimiz: Coğrafya, Tarih, Arkeoloji, Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım ve Sanat Tarihi bölümlerimiz. Özellikle insanın geçmişine odaklanan bölümlerimiz. Felsefe alanımızda Psikoloji, Sosyoloji ve Felsefe. Biz fakülte olarak öğrenci odaklı olmaya çalışan bir fakülteyiz. Çok büyük üniversitelere gidip okuyabilirsiniz. Çok daha farklı, çok daha geçmişi büyük üniversitelere de gidebilirsiniz. Ama şunu temin ederim ki oralarda bir hocaya gidip konuşamazsınız, çok rahat ulaşamazsınız. Ama bizim üniversitemizde, bizim fakültemizde kapılarımız öğrencilerimize ardına kadar açıktır. Öğrencilerimiz bizimle çok kolay bir şekilde temas edebilirler. Bir ihtiyaçları, sorunları varsa onlarla hemhâl olmaya çalıştığımızı söyleyebilirim. Onları sadece eğitsel anlamda değil, davranışsal anlamda da geliştirmek istediğimizi ifade etmek istiyorum. Daha detaylı sorularınız olursa bu konularla ilgili cevap verebilirim. Hepinize başarılar diliyorum. Teşekkür ediyorum.”

Dekan Prof. Dr. Coşkun: Fakültemizde hangi bölümümüzü kazanırsanız kazanın istediğiniz takdirde veri bilimi modülü ve yapay zekâ modülünden dersler seçebilirsiniz”

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Ender Coşkun ise kısaca kendi özgeçmişinden bahsetmesinin ardından konuşmasına İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin bölümleri ve eğitim öğretim faaliyetlerinden bahsetti. Dekan Coşkun: “Bugün buraya gelerek Pamukkale Üniversitesi’ni size daha iyi tanıtmak istedik. Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Türkiye’nin en iyi 15 fakültesinden birisidir. Dünya sıralamasında ise 801. sırada yer almaktadır. Buraya gelmeden önce bu lisenin geçen seneki mezunlarının profiline baktım. Birçoğu Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümünü kazanmış. Hâlbuki Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü Türkiye’nin en iyi yönetim bilişim sistemleri bölümleri sıralamasında 4. sırada yer alıyor. Bu arkadaşlarımız arasından ileriki yıllarda bunu fark edip yatay geçişle üniversitemize geçiş yaptığını görüyoruz. Dolayısıyla biz bu bölümlerimizi size tanıtmak ve anlatmak istedik. Fakültemizde 9 bölümümüz bulunuyor: İşletme, Ekonomi, Maliye, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, Yönetim Bilişim Sistemleri, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, Ekonometri, Uluslararası Ticaret ve Finansman bölümlerimiz var. Mezun olan öğrencilerimizin özel sektörde veya kamuda işe girme imkânı var. Bizim iki tane önceliğimiz var. Misyonumuz ve vizyonumuz uluslararasılaşma üzerindedir. İyi bir dil eğitimi almanız bizler için olmazsa olmaz. Bu açıdan bakıldığında üniversitemizin bu noktada 40’ın üzerinde Erasmus anlaşma sayısı var. Birçok öğrencimizi yurt dışına gönderiyoruz. Bunun dışında 7+1 eğitim modeli ile öğrencilerimizin bizatihi iş başında eğitim yapmalarını sağlarız. Yapay zekâ ve dijitalleşme ile ilgili bizim fakültemizde hangi bölümü kazanırsanız kazanın istediğiniz takdirde veri bilimi modülü ve yapay zekâ modülü diye modüllerimiz var. Öğrenci bu alanda 4-5 adet ders seçer ve ders sonunda da veri bilimi uzmanı sertifikasını alabilir. İş bulma açısından iyi bir yetkinlik kazanmış olursunuz. Ek olarak, fakültemizde State University of New York (SUNY) Çift diploma programlarımız da mevcut. Bunlar; Siyaset Bilimi ve Siyaset Yönetimi Bölümü ile Ekonomi Bölümümüz çift diploma anlaşmamız var. İki sene bizde iki sene New York’da eğitim alarak hem New York Eyalet Üniversitesi hem de Pamukkale Üniversitesi diploması sahibi olabiliyorlar.”

Programın devamında, öğrencilerden gelen sorular yanıtlandı.  Programın sonunda ise İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Emre Çalışkan ile Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan birbirlerine hediye takdiminde bulundular.